Yenioluşturmaya başladığımız bulmaca arşivine göre “ ARAROT ” terimi 0 defa bulmacalarda cevap olarak kullanılmıştır. Bu rakamlar sadece belli bir tarihten geçerli olarak tutulmaya başlanmıştır. Bulmacalarda karşınıza çıkan “Maranta adlı kamıştan çıkarılan ve çocuk maması yapımında kullanılan un Rayaralığı 60 cm eninde veya daha az olan,arabaları buhar,hayvan ve insan gücüyle yürütülen küçük demiryolu. :DEKOVİL. Raylar üzerinde kendi kendine hareket edebilen taşıt. :OTOMOTRİS. Razı olma,uzlaşma. : MUVAFAKAT. Realizmi benimseyen şiir akımı. :PARNASİZM. Reasürans şirketlerine işveren şirket. Pirinç- 40 gr, yumurta - 1 adet, erimiş yağ - 30 gr, ekşi pestil - 10 gr, buğday unu - 15 gr, yeşillik (ıspanak, balva) - 100 gr, yeşil soğan - 15 gr, biber, tuz. Pirinç 30 dakika pişirilir. Üzerine ince doğranmış yeşillik, suda çırpılmış un, hazır olmasına az kala yağ, ıslatılmış ekşi pestil, tuz, biber ve yumurta Alexandertechnik Praxis von Charlotte Lehmann in Winterthur. www.zenart.ch Bioshock Big Baba kulağında sesler. Residente O VisitAnte Calle 13 Letra Kanunları. PTV Sports Canlı Kriket Pak vs Avustralya Maçı. Bir dairenin yarım ışın genişliği denklemi. Yarım Siyah Yarı Meksikalı Çocuklar Gibi Olun. Toplayıcı genlik modülasyonu teorisi ve ilkeleri. Hills bilim z d köpek maması kuponları. e6ryZ. şükela tümü bugün maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un. bulmacada sorulur ve cevabı 'ararot' tur. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. hesabın var mı? giriş yap Bulmaca sözlüğü E Ebegümecigillerden bir bitki.BAMYA Eczacılık. İSPENÇİYARİ Eczacılıkta kullanılan ve çürümeyen bir bitki.KARAYA Eczacılıkta,parfümeride kullanılan ve çiçeklerden çıkarılan sarımtırak yağ. LANOLİN Edat. İLGEÇ Edebiyatta bir şiiri yada şiir parçasını şakacı bir anlatıma çevirme.HEZEL Edebiyatta birden çok anlamı olan bir kelimenin iyi anlamını kullanır görünerek,kötüsünü kastetmek.CİNAS Edebiyatta,iki yada ikiden daha çok anlamı olan bir sözcüğü yaygın olmayan anlamlarını düşündürecek yolda kullanma sanatı.İHAM Edepsiz,şamatacı. ŞEREMET Edepsiz,şirret.ZİLLİMAŞA Edipler. UDEBA Edirne yöresine özgü bir peynir tatlısı. BELMUŞ Edirnede Meriç ırmağı deltasında bir göl.BÜCÜRMENE Edirnenin Enez ilçesinin antik adı. AİNOS Efelek de denilen çok yıllık otsu bir bitki.. LABADA Efendisinin hizmetinden ayrılan ve serüvenler ardında ülkeyi baştan başa dolaşmaya koyulan samuray.RONİN Efes kentinin kurucusu. ANDROCLE Efeste bir tapınak. SERAPİS Eflatun,beyaz, kokulu çiçekler açan bir ağaç.LEYLAK Efsane köpek.KITMİR Efsanelere göre içene ölümsüzlük sağlayan bir su.ABIHAYAT Efsanevi Argos kralı.AGAMEMNON Efsanevi bir kuş. SİMURG Eftalitlerde denilen ve 5. yüzyılda güçlü bir devlet kuran eski Türk ulusu.AKHUNLAR Ege bölgesinde Güllük körfezi kıyısında antik bir kent. İASOS Ege bölgesinde taze sarı incire verilen ad. LAP Ege Bölgesine özgü bir tür zeybek oyunu. FERAYİ Ege bölgesine özgü,küçük ama lezzetli bir karides cinsi. ÇİMÇİM Ege Denizinin eski adı. ADALAR DENİZİ Ege denizinin ilk çağlarda “eski deniz anlamındaki adı. ARŞİPEL Ege kıyılarında,özellikle İzmir kentinde etkili yerel deniz meltemi. İMBAT Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişen,tohumları çok zehirli küçük bir ağaççık.ZİVİRCİK Ege ve Akdenizde bulunan iri ve büyük bir karides cinsi.NİKA Egemenliğini tanıma.BİAT Eğerin altındaki belleme. YUNA Eğik olarak kesilmiş kenar. PAH Eğilim,yönelim.TANDANS Eğim ölçer. KLİNOMETRE EKLİMETRE Eğirmen,kirmen.İĞ Eğitim bilimi. PEDAGOJİ Eğlenceli,hafif konulu,içinde bestesiz konuşmalar da bulunan sahne yapıtı.OPERET Eğrelti otu,aşk merdiveni. FUJER Eğreti dikiş. TEYEL Eğretileme. METAFOR Eğrilmekte olan yün,keten gibi şeylerin tutturulduğu,bir ucu çatal değnek. ÖREKE Ek çizgisi,bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm. YİV Ek vagon.FURGON Ek. LAHİKA Eker. MİBZER Ekilen biçilen tarlada işçileri idare eden kimseye halk dilinde verilen ad. EYNERCİ Ekin biçerken sıralanan işçi takımı. HON Ekin biçildikten sonra toprakta kalan köklü sap. ANIZ Ekinlerde başak.KELLE Ekip gereçleri. EKİPAJ Eklembacaklılardan taşlar altında yaşayan zehirli bir böcek.ÇİYAN Eklembacaklıların ve kabukluların örteneğini oluşturan madde.KİTİN Eklemlerdeki ağrılı hastalık. ARTRİT Eklere benzer bir tür Ekmek içi,ceviz,zeytinyağı,sarımsak ve sirke ile yapılan bir tür meze TARATOR Ekmek parçası,lokma. BANAK Ekmek.NAN Ekonomik olayların açıklanmasında çok sayıda değişkeni göz önüne alarak ve karşılıklı bağıntılar kurarak,teorik çalışmaların deneylerle doğrulanmasını sağlayan matematiksel yöntem. EKONOMETRİ Eksen. MİHVER Eksiklik,kusur. NAKISA AĞMAN Eksiksiz,kusursuz.HAZA Ekşimik.KESİK Ekvator Afrikasında ve Güney Afrikada yaşayan küçük antilop.GİB Ekvator bölgelerinde yetişen bir meyve ağacı. ANONA Ekvator bölgesinde yetişen bir meyve ağacı. ANONA Ekvator kuşağında geniş çayırlara verilen ad.SAVANA Ekvator kuşağındaki geniş çayırlara verilen ad. SAVANA Ekvator para birimi. SÜKRE Ekvator. EŞLEK Ekzama. MAYASIL El ile bir çeşit dantel örmek için kullanılan silindir biçimli araç. KOPANAKİ El ile dokuma. PEMAS El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi.KANAVİÇE El tezgahında bez dokuyan kimse.ÇULHA Elazığ yöresine özgü bir halk oyunu. AVREŞ Elbise plesi.BÜZGÜ Elbise,çamaşır ve örtü gibi şeylere süs olarak dikilen seyrek örgü, Elbise,çamaşır.CAME Elbisede bir tür kol kesimi.JAPONE Elçi atanma yazısı. AGREMAN Elçiliğe bağlı uzman. ATAŞE Elçilik ve konsolosluklarda yönetimle ilgili olan görevli. KANÇILARYA Elçilik veya konsolosluklarda çalışan koruma memuru. KAVAS Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit.FİSTO Elde yün eğirmeye ve bükmeye yarayan ve ipliğin yumak halinde elde edilmesini sağlayan ağaçtan yapılmış bir tür iğ. KİRMAN KİRMEN Eldiven ve giysi yapımında kullanılan bir tür yumuşak deri. NAPA Ele başı. SERGERDE Elek ve kalbur üzerinde kalan iri taneler. İRİNTİ Elek. KALBUR Elektrik direnç birimi. OM Elektrik kutusu. BUAT Elektrik sıgası birimi. FARAD Elektrik ve ısı enerjisinin birlikte üretildiği teknoloji. MOJENERASYON Elektriksel kapasite.SIĞA Elektroensefalografinin kısaltması.EEG Eleman,unsur. ÖGE Elemler. ALAM Eli açık,cömert. KERİM Eli açık,cömert. KOÇAK Eline,ayağına çabuk,çevik,atik.ÇALAK Elle seyrek dikiş. OYULGA Elle sürülen,hafif,küçük çocuk arabası. PUSET Elli şiniklik tahıl ölçeği. MUT Elma armut gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü. EŞELEK Elmas,yakut gibi değerli taşlar,mücevher. CEVAHİR Elmasın tıraş edilmiş yüzlerinden her biri. FAÇETA VEDİA Emekçi topluluğu. PROLETARYA Emiliano Zapatanın devrim planı. AYALA Emmeç. ASPİRATÖR Emzikli şişe.BİBERON En az EKAL EDNA En beyaz.BEYZA En büyüğü yarım kiloyu aşmayan kılçıklı küçük balıklara verilen ad. ÇİTARİ En büyük. EKBER En çok vadilerde,yamaçlarda bulunan kil ve kum karışımı,sarı renkli verimli balçık.LÖS En elverişli,en iyi olan.OPTİMUM En eski jeolojik sistem.AZOİK En iri geyik. MUS En kısa zaman.AN En küçük boylu yarış yelkenlisi. KADET En küçük izci kuruluşu. OBA En son. HATEM En ünlü iki Alman destanından biri.NİBELUNGEN En yüksek değer. KEMAL Encümen,komisyon,komite. YARKURUL Endonezya plakası. RI Endonezya,Malezya gibi ülkelerde hem erkek,hem kadın tarafından giyilen ve etek biçiminde sarınılan uzun kumaş parçası. SARONG Endonezyada takımadalar. ARU Endonezyada takımadalar. ARU Endonezyanın para birimi. RUPİ Enerji.ERKE Engebeler,tümsekler,yüzey biçimleri.AVARIZ Engel, Engel. KET Engerek yılanı. EFİ Enine boyuna,her yönü ile. ARİZAMİK Enine olan ARZANİ Enli çember. KASNAK Erbainden sonra gelen,31 Ocakta başlayan elli günlük kış dönemi. HAMSİN Erginlik.RÜŞT Erik,kayısı gibi ağaçlardan sızan bir tür zamk. KEDİBALI Erim. MENZİL Erime. ZEVEBAN Erişim. MUVASALA Erişmiş. NAİL Eriyen elektrotla,karbondioksit koruması altında uygulanan ark kaynağı. MAG Eriyik. MAHLUL Erkeğin eşi,zevce. AYAL Erkeğin toplumsal bakımdan kadına egemen olduğu ve bu nedenle efendilik ayrıcalıklarını hak ettiği düşüncesine dayanan ideoloji.MAŞİZM Erkek balığın tohumu.SÜT Erkek çocuk. KIZAN Erkek deve. LÖK Erkek hayvanın dişisiyle çiftleşmesi.AŞIM Erkek hindi. GURK Erkek Erkek keçi.ERKEÇ Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı. BABAÇ Erkek ördek. SUNA Erkek saçı biçiminde kesilmiş kadın saçı.ALAGARSON Erkek veya dişi üreme hücresi.GAMET Erkeklerde resmi,ciddi;kadınlarda öğleden sonra giyilen,özenli,süslü,aksesuarı tamam giyime verilen ad.ABİYE Erkeklerde yaş dönemi. ANDROPOZ Erkeklere ait özel konut. GARSONİYER Erkekliği güçlü,çok eski bir Mısır tanrısı.MİN Erkekliğin ve dişiliğin belirlenmesinde rol oynayan kromozom. ALOZOM Erkeklik organı. ZEKER Erkekte cinsel güçsüzlük.,puluçluk. ANANET Erken bunama. ŞİZOFRENİ Erken doğmuş bebek. PREMATÜRE Erken olgunlaşan ince kabuklu bir siyah üzüm çeşidi. DİMNİT Ermeni müziğine özgü,kavala benzer bir çalgı. DUDUK Ermenistanın başkenti.ERİVAN Ermenistanın kendi dilindeki adı. HAYASTAN Ermenistanın para birimi. DRAM Erotik,şehevi KÖSNÜL Erteleme. TECİL Erzak odası. KİLER Esenlik dilemek. SELAM Eserin sonuç bölümü. EPİLOG Eshabı Kehfde yedi uyuyanların köpeğinin adı. KITMİR Esinti,rüzgarın bir kere esmesi.NEFHA Esinti.NEFHA Esir çocuk. BEÇE Eski toplarda kullanılan mermi ve demir parçalarını taşıyan silindir biçiminde kap. ŞARAPNEL Eski dilde bir yazıya eklenen parça. ZEYİL Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse yada topluluk. VANDAL Eski Yunanlılarda, eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralığa verilen ad. KOMA Eski adı Seylan olan ülke. SRİLANKA Eski ağırlık ölçüsü okkanın dört yüzde biri. DİRHEM Eski Asur kenti. NİNOVA Eski ayakkabı. KELİK Eski bez parçası,paçavra.ÇAPUT Eski bir ağırlık ölçüsü birimi.BATMAN Eski bir çalgı. MAR Eski bir fitilli tüfek. ALAYBOZAN Eski bir hacim ölçüsü. KA Eski bir salon dansı. KADRİL Eski bir tahıl ağırlık ölçüsü. KİLE, SA Eski bir tüfek. KARABİNA Eski bir uzunluk ölçüsü birimi 68 cmye eşit. ARŞIN Eski bir uzunluk ölçüsü. ENDAZE Eski çağlardan kalma eserleri tarih ve sanat bakımından inceleyen bilim dalı.ARKEOLOJİ Eski Çin felsefesinde,evrenin birliğini sağlayan düzen ilkesi.TAO Eski dilde surat,yüz. RU Eski dilde acıyan. RAİF Eski dilde ağırbaşlılık,vakar. ;VAK Eski dilde Eski dilde ağlatma. IBKA Eski dilde akıllı. LEBİB LEBİBE Eski dilde alametler,işaretler. ALAİM Eski dilde alın. NASİYE Eski dilde altın. ZER Eski dilde anne. EM. ÜM Eski dilde Aralık ayı. BİRİNCİ KANUN Eski dilde arka,sırt.ZAHR Eski dilde arkası sıra. DERADAP Eski dilde aslan. ŞİR ESED Eski dilde at,beygir. ESB Eski dilde Eski dilde ateşler. NİRAN Eski dilde atlı haberci,postacı.ÇAPAR Eski dilde ayırıcı özellik. ŞİAR Eski dilde ayrı bağlama. ŞET Eski dilde aysberg. CUMUDİYE Eski dilde azı dişi. NAB Eski dilde baba Cet. EB Eski dilde bağlı kılma,kısıtlama. TAKYİT Eski dilde balık. MAHİ Eski dilde balta. TEBER Eski dilde bayağı insanlar. EDANİ Eski dilde bayrak.RAYET Eski dilde belediye . URAY Eski dilde belirti. NİŞANE Eski dilde bencillik.ENANİYET Eski dilde berrak,duru.NAB Eski dilde bilgiçlik taslayan.MALUMATFURUŞ Eski dilde boy,endam. KAD Eski dilde boynuzdan yapılan bir tür boru.NEFİR Eski dilde bozma,.feshetme. FEK Eski dilde burun ucu. / Hayvanların burun ucu. KALAK Eski dilde bülbül. ANDELİB Eski dilde cam,kristal. MİNA Eski dilde cehennem. TAMU Eski dilde cıva. ABEK Eski dilde çekinme,razı olma. İBA Eski dilde çekirge. MİK Eski dilde çeyrek. RUBU Eski dilde çizme. MUSE Eski dilde çöl. TİH Eski dilde dağ eteği,çayırlık,çimenlik. RAG Eski dilde daha doğru,en sağlam. ASAH Eski dilde damar. REG Eski dilde delip geçen,içe işleyen.NAFİZ Eski dilde demir. AHEN Eski dilde deri Eski dilde derin hale getirme. İKAR Eski dilde derinlik.UMK Eski dilde deve.ŞÜTÜR Eski dilde devirler,çağlar,zamanlar.EDVAR Eski dilde dilek.KAM Eski dilde dilenci. SAİL.GEDA Eski dilde dinlenme,istirahat.AJ Eski dilde doku. NESİÇ Eski dilde dokumacılıkta,tüle benzer ince ve saydam bir kumaş.SAKANGUR Eski dilde dolum,dolma,doluluk. MELA Eski dilde dölleme,döllenme. İLKAH Eski dilde dönence. MEDAR Eski dilde dudak. LEB Eski dilde duvar. DAR Eski dilde düğün yemeği./Saadet,mutluluk. URS URAS Eski dilde Ekim ayı. BİRİNCİ TEŞRİN Eski dilde ekmek. NAN Eski dilde elma . SİB Eski dilde en azından.,asgari. LAAKAL Eski dilde en sefil,pek aşağı. ESFEL Eski dilde en tatlı.AZEB Eski dilde engel,uymazlık.BEİS Eski dilde er,erkek. NER Eski dilde erik. ALU Eski dilde erkekler. RİCAL Eski dilde estetik. BEDİA Eski dilde eş,zevce.REFİKA Eski dilde eşek .HAR Eski dilde eşik.ASİTANE Eski dilde etek. AMEN Eski dilde faiz.RİBA Eski dilde gece. ŞEB Eski dilde geceler LEYAL Eski dilde geçip gitme,sona erme. MÜRUR Eski dilde gelin. ARUS Eski dilde gemi demiri.MİRSAT Eski dilde gemi. SEFİNE SABİHA KEŞTİ Eski dilde gerdek. ARİS Eski dilde geri döndürme,geri çevirme.REKS Eski dilde görme.RÜYET Eski dilde gösterme.İRAE Eski dilde göz. AYN DİDE Eski dilde güç,iktidar elde etme. NAMİYE Eski dilde güçsüz bırakma. İHAN Eski dilde gün.RUZ Eski dilde güneş yada ay tutulması. KESF Eski dilde haberci,ulak. SAİ Eski dilde halkın İstanbuldaki yabancılara,özellikle Fransızlara verdiği Eski dilde hastalık , dert. DA Eski dilde herhangi bir şeyin küçük parçası.ŞİRZİME Eski dilde hesap defteri.. ABAR Eski dilde hevesler,istekler. EHVA Eski dilde hokkabazlık,el çabukluğu. ŞABEZE Eski dilde Eski dilde ılgın ağacı.AC Eski dilde idare etmek.,temize çıkarmak. ABRAMAK Eski dilde ihtiyarlık. ŞEYB Eski dilde iklimler.EKALİM Eski dilde ilkbahar.NEVBAHAR Eski dilde intikam,öç. SAR Eski dilde kadın. ZEN Eski dilde kale hendeği. UR Eski dilde kalıba dökme.İSAGA Eski dilde kamış. NAY Eski dilde kan. DEM Eski dilde kaplan.BEBİR Eski dilde karınca. MUR Eski dilde Kasım ayı. İKİNCİ TEŞRİN SONTEŞRİN Eski dilde kaş. EBRU Eski dilde kaz. BAT Eski dilde kemik.AZM Eski dilde kılıç. TİG Eski dilde kırmızı renkli olan. LALİN Eski dilde kilise çanı.NAKUS Eski dilde kimseler,insanlar. KESAN Eski dilde kip.SIYGA Eski dilde koku. BU Eski dilde kolay. ASAN Eski dilde korku.BİM Eski dilde kovma. İBAD Eski dilde kök tutmuş,köklenmiş.RİŞEGİR Eski dilde köpek. SEG SEK Eski dilde körpelik,tazelik. TARAVET Eski dilde kumaş. KALA Eski dilde kurban bayramı. ADHA Eski dilde kuş gagası.NAL Eski dilde kuşluk vakti. ÇAŞT Eski dilde lanet sözü. LAN Eski dilde mektup,mesaj ulaştırma. BELAĞ Eski dilde mermer.RUHAM Eski dilde mimaride yapıları örten süslü çatı ve saçaklar.ARASTAK Eski dilde mum,balmumu. ŞEM Eski dilde müjde,müjdeli haber. SAVA Eski dilde Müneccimlerce insanın doğduğu andan başlayarak,yaşamındaki uğursuz anların hesaplanması. ASİTAN Eski dilde nevale,azık. TUŞE Eski dilde oburlar. EKELE Eski dilde Ocak ayı. İKİNCİ KANUN KANUNU SANİ Eski dilde ok atıcı,okçu.KEMANKEŞ Eski dilde ok.. TİR Eski dilde oklar anlamında sözcük.NİBAL Eski dilde otlar. ERA Eski dilde öç,intikam.SAR Eski dilde öd kesesi.MERARE Eski dilde öfke.RİS Eski dilde öğrenci.ŞAKİRT.TİLMİZ Eski dilde öğüt,akıl verme. NUSH Eski dilde öğüt,nasihat. MEVİZE NUSH Eski dilde örtme,gizleme. SETR Eski dilde özgürlük yanlısı olanlar. AHRAR Eski dilde parlaklık,göz alıcılık.REVNAK Eski dilde parlama.LEM Eski dilde pek az., çok aşağı. EDNA Eski dilde pirinç. ERZ Eski dilde rüzgar,esinti. RİH Eski dilde saf,arı,katıksız anlamında sözcük.NAB Eski dilde sağır. ASAM Eski dilde sanık. MAZNUN Eski dilde satrançtaki vezir taşı. ASAF Eski dilde satrançtaki vezir. FERZ Eski dilde sermaye,kapital.RESULMAL Eski dilde sıcak suda haşlama. NAK Eski dilde sıcaklık,hararet.TEB Eski dilde sığır çobanı. RAİ Eski dilde sıhhi. ZENİ Eski dilde soylular.ZADEGAN Eski dilde su yosunları. ÜSNİYE Eski dilde su.. AB MA Eski dilde sünnet etme.HİTAN Eski dilde süs. ZİVER Eski dilde şarap.. HAMR Eski dilde şehir.ŞAR Eski dilde şiirler.EŞAR Eski dilde şişme,kabarma. AMASA Eski dilde taç. İKLİL Eski dilde taçlar. TİC Eski dilde tarak. ŞANE Eski dilde toplama. İCMA Eski dilde tuğgeneral. MİRLİVA Eski dilde tuz. NEMEK Eski dilde uyurgezer. SAİFFİLMENAM Eski dilde uzaklık,ara. KAB Eski dilde üzengi. RİKAB Eski dilde üzerine yazı yazılmış kağıda veya mektuba verilen ad.RAKİME Eski dilde üzüm. İNEB Eski dilde üzüntü,kaygı, HEM Eski dilde vergi toplama . CİBAYET Eski dilde yakın,az aralıklı olan.KARİN Eski dilde yara.ZAHM Eski dilde yardım. NASR Eski dilde yasaklayan,engel olan. NAHİ Eski dilde yemin etme. İLA Eski dilde Yengeç Burcu. SERETAN Eski dilde yeni anlamında bir sözcük. CEDİT Eski dilde yıl. AM Eski dilde yılan.MAR Eski dilde yıldırım. BARİKA Eski dilde yıldız.SİTARE Eski dilde yırtma. ÇAK Eski dilde yiğitler,kahramanlar. ASÜD Eski dilde yiyecek ve içecek şeyleri veren anlamında sözcük. RAZİK Eski dilde yumuşak.NERM Eski dilde yumuşaklık. NERM Eski dilde yuva.LANE Eski dilde yüzyıl. ASR Eski dilde zaman.EYN Eski dilde zarif giyinen kimse. TİRENDAZ Eski Doğuda ve Bizansta hükümdarlık simgesi olan tören başlığı.TİARA Eski eşya pazarı.BİTPAZARI Eski İran dininde aşk ve bereket tanrısı. ANAHİTA Eski İran dininde aşk ve doğurganlık tanrısı.ANAHİTA Eski İskandinav mitolojisinde baş tanrı. ODİN Eski İskandinav mitolojisinde evrenin yaradılışında oluşan ilk canlı. YMİR Eski Japon bozuk parası. RİN Eski Japonyada soylular sınıfı İO Eski Japonyada tüccar sınıfı . CHONİN Eski Kıbrısın kuvvet tanrısı. BES Eski konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire. MABEYİN Eski Mezdeki dinine bağlı Perslerin ayinlerde kullandıkları,bazılarının yalancı altın mantarı gibi sanrı yaratıcı bir mantar sandığı bitki. HAOMA Eski Mısır tanrılarının asası. UAS Eski Mısır valilerine verilen ad.HİDİV Eski Mısır ve Yunan kültürlerinde önemli bir yeri olan insan başlı aslan gövdeli mitolojik yaratık. SFENKS Eski Mısırda güneş tanrısı. AMON Eski Mısırda şehir devletlerine verilen ad.NOM Eski Mısırda üretici güç. KA Eski Mısırın en büyük piramitlerinden biri. MİKERİNOS Eski Mısırlıların,Asyanın Mısıra yakın bölgelerinde yaşayan Sami kavimlerine verdikleri ad.AAMU Eski mimarlıkta yapıları örten süslü çatı ve saçaklar.ARASTAK Eski Romada ayrıcalıklı Particiler dışında kalan yurttaşlara verilen Eski Romada vahşi hayvan ve av Eski Romada,bir sirk içinde küçük çapta deniz savaşları yapılmak üzere kazılmış büyük havuz.NOMAHYA Eski Romalılar zamanında,Romada ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan.FORUM Eski Romalıların ulusal giysisi olan geniş ve uzun harmani. TOGA Eski Rusyada gönüllü emekçiler birliği.ARTEL Eski salon danslarından biri. KADRİL Eski Sümer su tanrısı. EA Eski şairlerin kasidelerinde övdükleri kişilerden aldıkları bahşiş.CAİZE Eski Türk devletlerinde ,özellikle Selçuklularda şehzadelerin eğitimi yada bağımsız bir eyaletin yönetimi ile görevli vezir. ATABEK Eski Türk güreşlerinden biri. ABA Eski Türklerde atasözü,tez. SAV Eski Türklerde büyük davula ve davul tokmağına verilen ad. BARABAN Eski Türklerde deniz tanrıçası.AKANA Eski Türklerde hekim. ATASAGUN Eski Türklerde kullanılan bir unvan.TİGİN Eski Türklerde mezarların üzerine anıt olarak dikilen taşlar. BALBAL Eski Türklerde ordu müfettişlerine verilen ad. YASAVUL Eski Türklerde ölüler için yapılan tören. YOĞ YUĞ Eski Türklerde soylular sınıfı. AKSÜYEK Eski Türklerde Tanrı. OĞAN Eski Türklerde yağmur yağdırıp yel estirdiğine inanılan büyü taşı.YADA Eski Türklerde yer altı tanrısı.ERLİKHAN Eski ve usta gemici. ÇAÇA Eski Yahudilere verilen ad.İBRANİ Eski Yunan mitolojisinde Medusanın kanından doğma kanatlı at. PEGASOS Eski Yunan fabllarını derlediğine inanılan,ama gerçekte yaşamadığı hemen hemen kesin olan yazara geleneksel olarak verilen ad.EZOP AİSOPOS Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik. MONAT Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik.MONAT Eski Yunan kentlerinde pazar yeri,antik kent ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan. AGORA Eski Yunan mitolojisinde kötülük tanrıçası.ATE Eski Yunan mitolojisinde öbür dünyanın en karanlık bölümü. EREBOS Eski Yunan mitolojisinde,Artemis tarafından öldürülen ve takım yıldıza dönüştürülen,Poseidonun oğlu olan dev avcı.ORİON Eski Yunan mitolojisinde,Oidipusun hem annesi,hem karısı olan kadın. İOKASTE Eski Yunan tiyatrolarında sahneye verilen ad.SKENE Eski Yunan ve Romada hekimlik tanrısı. ASKLEPİON Eski Yunanistan sitelerinin özelliklede Atinanın yönetsel Eski Yunanistanda tapınaklarda yer alan ve üzerine sungular konan masa. ABAK Eski Yunanlı,Grek.HELEN Eski Yunanlılarda,özellikle Makedonya piyadelerinin çekirdeğini oluşturan mızraklı alay.FALANJ Eski Yunanlıların Dionysos şerefine okudukları tören şarkısı. DİTİRAMP Eski,ezeli. KADİM Eskiden adet,tören. DEB Eskiden albay. MİRALAY Eskiden Anadolu beyliklerinde donanma hizmetlerinde görevlendirilen asker. AZEB Eskiden Aralık ayına verilen ad. İLKKANUN Eskiden askerlerin aldıkları üç aylık maaşın Şevval,Zilkade ve Zilhicce aylarına denk gelen dördüncü bölümü. LEZEZ Eskiden Avrupada kentler arasında yolcu taşımakta kullanılan kapalı ve dört tekerlekli at arabası. DİLİJANS Eskiden Bağdat,Isfahan ve Almeriada dokunan ipekli kumaş. ATABİ Eskiden Bağdat,Isfahan ve Almeriada dokunan sağlam ipekli kumaş.ATABİ Eskiden bezek işlerinde kullanılan bir tür sedef. ARUSEK Eskiden Bulgar krallarına verilen unvan. GAR Eskiden cüzamlı hastaların konulduğu yere verilen ad. MİSKİNLER TEKKESİ Eskiden ders çalışma masası. RAHLE Eskiden dervişlerin oturduğu yer, Eskiden dokunan bir tür kalın ve pamuklu bez.REVENDÜK Eskiden el yazması kitaplara yapılan suluboya resim.MİNYATÜR Eskiden esnafların gelirlerini toplayıp satan kimse.KESEDAR Eskiden Fransada kullanılan 52 ar değerinde olan yer ölçüsü.AKR Eskiden giyilen düz yakalı,önü ilikli bir tür ceket.SETRE Eskiden giyilen kolsuz,önden açık,uzun ve geniş kesimli giysi. KAFTAN Eskiden harman ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi. AŞAR Eskiden İranda kullanılan Zerdüşt takviminde yılın sekizinci ayı. ABAN Eskiden işlemeli kısa yelek türü. CAMADAN Eskiden Japonların kullandığı m değerinde çizgisel ölçü.,Endonezyanın plakası. Rİ Eskiden Japonların kullandığı m değerinde çizgisel öçlü.Rİ Eskiden kansere verilen ad.AKİLE Eskiden kara ve deniz savaşlarında kullanılan bir top.BALYEMEZ Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad. TATU Eskiden kimi gezgin dervişlere verilen ad.ABDAL Eskiden koyun ve keçi başına alınan sayım vergisine verilen ad. AĞNAM Eskiden kökü hekimlikte kullanılmış olan,zambakgillerden bir bitki. SAPARNA Eskiden köy muhtarının yardımcısı.KİZİR Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimi. OKKA Eskiden kullanılan tepesi yuvarlak,dilimli çuha başlık. ŞUBARA Eskiden kullanılan üç direkli,bir tür yelkenli savaş gemisi. FİRKATEYN Eskiden kullanılan yedi gram ağırlığında altın sikke. LİRA Eskiden kullanılan,kıç tarafı yüksek,hızlı giden yelkenli. ÇEKELEVE Eskiden kullanılan,kolları ve etek uçları bazen bol ama genellikle bele oturan kadın korsajına verilen ad. KARAKO Eskiden kullanılmış ince,uzun ve zarif bir kayık.HANIM İĞNESİ Eskiden kullanılmış mermi yerine çakıl taşı atan bir tür top. ÇAKALOZ Eskiden kuyumculara taslak hazırlayan kimselere verilen ad. SADEKAR Eskiden Kuzey Afrikadaki dervişlere verilen ad.MARABUT Eskiden lise düzeyinde okul. İDADİ Eskiden Mısır halkından olan kimse. KIPTİ Eskiden Mısır köylülerine verilen ad. FELLAH Eskiden Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi.CİZYE Eskiden nikahsız olarak alınan cariyelere verilen ad. ODALIK Eskiden oğlak burcuna verilen ad. CEDİ Eskiden okul öncesi yaştaki çocuklar mahalle mektebine başlarken yapılan tören.AMİNALAYI Eskiden on para değerindeki sikke. METELİK Eskiden özellikle sülüs yazı yazmak için kullanılan perdahlı bir kağıt türü ALİKURNA Eskiden papaların kullandığı tören başlığı. TİARA Eskiden portre yapan ressamlara verilen ad.NİGARİ Eskiden postayı taşımaya yarayan küçük tekne.AVİZO Eskiden Romanyanın yerli halkına ve bu halkın soyundan olan kimselere Osmanlı Türklerinin verdiği ad. ULAH Eskiden Rum korsanlarına verilen ad. IZBANDUT Eskiden Rus Kazaklarının başbuğuna verilen unvan.ATAMAN Eskiden savaşlarda işaret vermek için kullanılan büyük davul. KÖS Eskiden şairlerin kasidelerinde övgüsünü yaptıkları kişilerden aldıkları para veya armağana verilen ad. CAİZE Eskiden Tekel idaresine verilen ad.REJİ Eskiden tiyatroya verilen bir ad.TEMAŞAHANE Eskiden trajediye verilen ad.HAİLE Eskiden tuğgeneral.MİRLİVA Eskiden Türke yabancı olan kimse ve topluluklara verilen ad. TAT Eskiden ücret karşılığı ölünün arkasından ağlayan kadın.NAYİHA Eskiden üzerine yazı yazmak için hazırlanan deri,parşömen. TİRŞE Eskiden vezir konaklarındaki bir bölüm müstahdeme verilen ad.ZOBU Eskil. ARKAİK Eskilere göre dünya atmosferinin ötesindeki boşlukları dolduran çok uçucu akışkan.ESİR Eskimiş giyecek.ALIK ALAK Eskimiş,üzerinden zaman geçmiş,kronik. MÜZMİN Eskimoların buzdan kulübeleri. İGLO İGLU Eskimoların kendilerine verdiği ad. İNUİT Eskrimde kullanılan üç silahtan biri. EPE FLÖRE Esmer açık kestane renginde olan. KONUR Esmer,açık kestane rengi rengi.KANUR Esnaf kuruluşu. LONCA Esnek dokunmuş ipekli yada yünlü bir kumaş. JARSE Esrarkeşlerin kullandığı bir çeşit nargile. KABAK Eş anlamlı. SİNONİM Eş basınç. İZOBAR Eş zamanlı olmayan. ASENKRON Eş zamanlı. SENKRONİK Eş,zevce. REFİKA Eşcinsel kadın. LEZBİYEN Eşek binmeliği. SEMER Eşek eyeri. PALA Eşek yavrusu. SIPA Eşek. KARAKAÇAN MARSIVAN Eşey bezi. GONAT Eşeylik kazanmış böceğin son biçimi.İMAGO Eşeysiz bölünme. AMİTOZ Eşgüdüm.KOORDİNASYON Eşik. SÖVE Eşit. MÜSAVİ Eşkenar dörtgen. MAİN Eşya üzerindeki mikrop veya ufak böcekleri basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan. ETÜV Eşyanın üzerini işlemek için kullanılan sedef,plastik,metal vs malzemeden yapılmış parlak ve yassı plaka. PAYET Eşyaya vurulan damga.EN Et ve sebzeleri, kapak kenarı hamurla iyice kapatılmış tencere içinde pişirme yöntemi. USTUFATO Et haşlanırken su üzerinde biriken tortu.KEF Et kesimi yortusu. APUKURYA Et yemez. VEJETARYEN Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi. DÖPİYES Etek ucuna doğru genişleyen. EVAZE Etene,son. MEŞİME EŞ Eter. LOKMANRUHU Eti beyaz ve lezzetli bir balık.SUDAK Eti beyaz,üzeri pullu iri bir balık.LEVREK Eti için avlanan bir deniz kabuklusu.LANGUS Eti için avlanan,pavuryaya benzer küçük su hayvanı.ÇAĞANOZ Eti yenen bir çeşit mürekkep balığı. KALAMAR Etiket. PAFTA Etiyopyanın para birimi. BİRR Etken,yapan. AMİL Etkime. TESİR Etli lahana yemeği.KAPUSKA Etli,yuvarlakça ve şişkin olan sap kısmı yenen lahana cinsi. ALABAŞ Etnik. BUDUNSAL Etoburların gelişmiş dönemlerinde kalın bağırsaklarında yaşayan tenya türü.EKİNOKOK Ev halkı,aile. HORANTA Ev makarnası. ERİŞTE Ev.BEYT Evde kalmış kız. KALIK Evlek. MAŞALA Evlenme.İZDİVAÇ Evlerin önündeki taşlık. Üstü kapalı balkon SUNDURMA Evlerin önüne oturmak için taş ve çamurdan yapılan set. SEKİ Evren bilim. KOZMOLOJİ Evrenin temeli olarak düşünülen maddenin canlı olduğunu savunan öğreti.HİLOZOİZM Evrensel alıcı kan grubu. AB Evrensel hayat enerjisi anl***** gelen,çok eski bir Japon sağlık tekniği. REİKİ Eyer örtüsü. ÇAPRAK ŞAPLAK Eytişim. DİYALEKTİK Ezgi,makam. TERANE Ezgi.MELODİ Ezici.KAHİR Ezilmiş havuç içine fındık,şeker vs eklenerek yapılan bir tatlı türü. CEZERYE Bir tür yün kumaş öküz sabanı Gemi yolculuğu yapmak Tahıl ambarı Kromozon eş anlamı nedir Siyahi çap Senkron eş anlamı nedir Terakki Mutlu zıt anlamı Halk oylaması Son söz Kendisine helal olan birisi ile sex yapmak Seki Akdeniz bölgesi bitki örtüsü Toprak ev Postrestant eş anlamı Kalıcı gedikli Vücuda konulan eczalı parça Elçilik Tosuner yazar Bir tür jimnastik Benimsenmiş eş anlamı nedir Engin zıt anlamı Semazenlerin giysisi Kuvvetli Süslü ayaklı fener Sarma kuşatma Bir japon tiyatrosu Adını belirterek Somut karşıtı Yöntem gereği Sayıl Sefine Enerji Yoğunlaştırılmış Belirti işaret Mastürbasyon yapan birini Onurluk Keser eş anlamı Bir tür tozluk Ispirtolu bir esans Dizelge ölüm anını Manastır eş anlamı nedir Yakarış Düvenci eş anlamı nedir Kokmuş su Afrika da bir nehir şart çok sert bir kayaç Habeşistanda kullanılan bakır para Erkek veya dişi üreme hücresi Batı şiir türü Kurada Düz duruma getirilmiş Doğrultmaç Logo Benzer eş Dolunun eş anlamı nedir Doğum Küçük limon Açık deniz engin Terzi çarkı Yatısız gündüzlü üreklü eş anlamı Musallat olan Yengeç türü Ağız felci Kurtlu meyve yemek Ip iskelesi Karışıklık kargaşa Bir tarım aracı Varış Zamanla eş anlamı Sıcak su torbası Hazır olma Vasiyet Sonradan türeyen şey Kolay Tırtıl öldürmek Merkep Mavi peri kuşu Hırka satın almak Ağaç püsü Fasulye yemeği yapmak ısısı eş anlamı Kotlama eş anlamı Kap kacak eş anlamı Yuğlamak Tabir Eskiden atlı fedai asker Narkozla bayıltılmak Davul Cinsel ilişkiye girip boşalmak Süslü mezar Bisikletle yolculuk yapmak Tekst Düzeltme eş anlamı nedir Eli uğurlu Soru Bulmacada Bebek maması yapılan un - Bulmacada Bebek maması yapılan un nedir, Bebek maması yapılan un bulmaca cevabı, Bebek maması yapılan un bulmaca anlamı açıklaması nedir, Bulmacada Bebek maması yapılan un ne demek, Bebek maması yapılan un çengel, - Yayın Tarihi 2 yıl önce - 1 Bulmacada Bebek maması yapılan un Bulmacada Bebek maması yapılan un nedir, bulmacada Bebek maması yapılan un, bulmaca sözlüğü, Bebek maması yapılan un çengel, sitemizde tüm resimli çengel bulmaca, kare bulmaca ve diğer bulmaca sorularını bulabilir ve arama bölümünden bulmaca cevapları ulaşabilirsiniz bulmaca çözerken bilmediğiniz cevaplara ulaşarak bunları öğrenebilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz ayrıca bulmaca çözmek Alzheimer riskinizi azaltır, Stresi azaltır, Sözlü becerileri geliştirir, Sosyalleşmenizi sağlar. bulmaca cevapları, kelime bulmaca, çengel bulmaca, kare bulmaca, halka bulmaca, bulmaca oyunları, cevapları, cevabı, eş anlamlısı, halk dilinde, halk ağzı, ne denir, parası, para birimi, mecaz, gazetesi, eski dil, eski dilde, bulmaca sözlüğü, mecazen, simgesi, imi, bir tür, tersi, karşıtı, kısa, bir, resimdeki, artist, yazar, oyuncu, sanatçı, mecazi, bulmaca, bulmacada, sözlüğü, anlamı, nedir, 2 3 4 5 6 7 8 9 harfli, alttaki, üstteki, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık, kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları, Maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un bulmacada nedir?“Maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un“ bulmacalarda sıklıkla karşılaşabileceğiniz bir bulmaca sorusudur. Kayıtlarımızda cevap olarak kullanabilecek 1 kayıt bulunmuştur. Yeni oluşturmaya başladığımız bulmaca arşivine göre “Maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un” terimi 0 defa bulmacalarda cevap olarak kullanılmıştır. Bu rakamlar sadece belli bir tarihten geçerli olarak tutulmaya da karşılaşabileceğiniz “Maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un“ sorusuna cevap olarak “ARAROT” yanıtları verilebilir. Eğer aradığınız cevabı hala bulamadıysanız, yandaki alakalı soruları Sorusu İstatikleriCevap Sayısı1Bulmacada Çıkma SıklığıBilinmiyorKelime Sayısı10Harf Sayısı60Anahtar Kelimelermaranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un açıklaması, maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un tanımı, maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un ne demek, bulmaca maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un, bulmacada maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un, bulmaca soruları maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un, bulmaca çözümü maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un, sözlükte maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un, maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un nedir, maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un, bulmaca sözlüğü 'maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un', sözlükte maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un ne, sözlük maranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un Maaş alamayan yeniçerilere verilen ad. ULUFESİZMaaş ve ücretlerin derece ve miktarını gösteren cetvel.BAREMMaaş, aylık. RATİBE Macar göçebesi,çingenesi.ÇİGANMacar mutfağına özgü bir et yemeği. GULAŞMacaristan’ın eski para birimi.FLORİNMacaristan’ın eski para birimi.PENGÖMacaristan’ın para birimi. FORİNTFİYORİNMacun.KİTMaçka yaylaları. ARMUTLUK KASAPOĞLU KIRANTAŞ KURUGÖL MESARAŞ AKARSU AYKARSA CAMİBOĞAZI DEREBOYU FURNOBA LİVAYDA ORTAOBA Madagaskar adasında yaşayan bir maymun türü.MAKİMadagaskar plakası. RM Madagaskar’da yaşayan bir cins guguk kuşu.KUAMadagaskar’da yaşayan bir cins maymun. VARİ AKUMBEMadagaskar’da yaşayan ötücü bir kuş.VANGAMadagaskar’ın başkenti. TANANARİVE Madagaskar’ın plaka işareti.RMMadde miktar birimi.MOLMaddeci İslam öğretisi. RAVENDİYEMaddeler. MEVAD Maddenin yapısına atomik düzeyde müdahale ederek yeni maddeler ve ürünler geliştirmeyi amaçlayan bilim dalı.NANOTEKNOLOJİMaddi nitelikleri olmayan,manevi. İÇLEKMaddi şeylere değer vermediği için üstüne başına özenmeyen,dağınık ve derbeder kimse.HARABATİMademki anlamında yöresel bir sözcük. HAÇAN Maden bilimi.MİNERALOJİMaden eşya üzerine vurulan bir cins cila.EMAYMaden fırını. KÜREMaden kazımak için kullanılan çelik kalem.ÇAPLAMaden kömürü katranında benzinle birlikte bulunan,eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan,yanabilir sıvı hidrokarbür.TOLÜENMaden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen antiseptik bir hidrokarbon.NAFTALİNMaden külçelerinin eritilip arındırılması. KALMaden ocağında kazı yerini ilerleme yönünden sınırlayan yüzey. Kazı yerleri. ARINMaden ocaklarında kazılan yüksek eğimli ve dar çaplı galeri. FEREMaden parlaklığı verilmiş deri veya kumaş.,simli kumaş. LAMEMaden pisliği, balmumu. RİMMaden posası. CÜRUFMaden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem.ARDAMaden ya da kağıt para üzerindeki kafa resmi. EFİJİMaden bulunan yer.ERGENEMaden,ayna gibi nesneleri parlatmak için kullanılan cila.SAYKALMadencilikte açılmış olan boşluklardan tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası.KAMAMadencilikte ağaç direklerin hazırlanması sırasında arta kalan kısa parça.GÜCÜKMadencilikte kazı yeri anlamında kullanılan sözcük.ARINMadenden yapılan havalandırma bacası. HAVALA Madeni para.SİKKEMadeni paranın resimli yüzü. TURA Madenler dövülürken sıçrayan ince ufak parça.ÇAPAKMadenlerde birleşince tuz verebilen flor,klor,brom ve iyot elementlerine verilen ad.HALOJENMadenleri sıvılaştırma, ergitme. İZABEMadenleri yontmada kullanılan çelik araç EĞEMadenlerle birleşince tuz verebilen elementlere verilen ad. HALOJENMadrid’de bulunan dünyanın en tanınmış müzelerinden biri. PRADOMafya adamlarının,hesaplaşmalarında kullandıkları kesik namlulu av tüfeği.LUPARAMafya örgütünün suskunluk yasası. OMERTAMafya örgütünün üyelerine verilen ad.MAFİOSOMağara.KEHFMağaraları inceleyen bilim dalı. SPELEOLOJİ Mağaraların tabanında yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlardan her biri.DİKİTMahalli. YERELMahkeme davetiyesi.CELPMahrumluk.NAKAMİMakam sırası,basamak,derece düzeni.HİYERARŞİMakam,kat,özel yer.ORUNMakam,yüksek memuriyet.MANSUPMakaraları birbirine kavuşan bir palangayı açıp uzatmak işi. TİRAMOL Makarna üretiminde kullanılan bir buğday türü. yoluyla cinsel temas; livata. SODOMİMakedonya ve Kosova’da yaşayan etnik bir topluluk.TORBEŞLERMakedonya’da Türklere karşı direnen Sırp milliyetçilerine verilen ad. ÇETNİKMakedonya’nın başkenti.ÜSKÜP SKOPJE Makedonya’nın para birimi. DİNARMaki de denilen bir maymun cinsi. LEMUR Makine yağı. GRESMakinede yapılan işleme, dikiş. PİKO Makineli tüfek.MİTRALYÖZMaksim Gorki’nin bir romanı. FOMAMal değişimi,trampa.TROKMal olarak verilen. AYNİMal sayımı.ENVANTERMal ve hizmet grupları ile kaynaklar arasındaki bağlantıları inceleyen bilim dalı,iktisat.EKONOMİMal ve hizmet karşılığı yapılan ticaret, takas. BARTERMal, mallar. EMTİAMalak. BALAKMalatya ilinde bir baraj.ÇATMalatya yöresinde kayısı kurusuna verilen ad. LAKMalavi’nin para birimi.KIVAÇAMalaya dilinde delirme. AMOKMaldivler’in Hint Okyanusu başlıca adası ve başkentinin adı. MALEMalezya ve Endonezya’da odun kömüründe pişirilen çok baharatlı et şiş.SATAYMalezya,Endonezya ve Kamboçya’da hem erkek hem de kadınların giydiği uzun kumaş parçası biçimindeki etek.SARONGMalezya’da yetişen bir ağaçtan elde edilen, sanayide yalıtım maddesi olarak ve diş protezlerinde kullanılan kauçuğa benzer bir madde. GUTAPERKAMalezya’nın başkenti.KUALA LUMPURMalezya’nın para birimi. RİNGGİT Malın satış değeri. RAYİÇ Mali işler.FİNANSMali’nin başkenti. BAMAKOMali’nin plakası.RMMMallar. EMVAL Malta humması.KALAAZARMalta humması” da denilen ve insana çiğ sütten bulaşan ateşli hastalık.BRUCELLOZBRUCELLAMaltalıların altı düz,pruva tarafında bir direği olan,küçük teknelerine verilen ad.SİPARONERMaltalıların kullandıkları altı düz küçük kayık.SİPARONERManavadharmaşastra diye de adlandırılan Hindu yasalarının en önemli metnine verilen ad. MANU SMRİTİ Manavgat Çayı’nın Akdeniz’e dökülürken oluşturduğu, doğal güzelliğiyle tanınmış göl.TİTREYENGÖLManda bağırması.BÖĞÜRMEManda pastırması. / Tuzlanıp kurutulmuş yiyecek KAKAÇManda sütünden yapılan bir Hint peyniri.SURATİManda yavrusu. MALAK KOTAMangal. KORLUKManganezin simgesi. MN Manila keneviri” adlı elyafı veren muz türü. ABAKAManisa lalesi.ANEMONManisa’daki Ağlayan Kaya’nın o olduğuna inanılan, doğurganlığıyla ünlü Frigya Kraliçesi.NİOBE Manisa’daki Spil Dağı Milli Parkında bir yayla.ATALANManisa’nın Kula ilçesi yakınlarında bir kaplıca. EMİRLERManisa’nın Kula ilçesinde bir kaplıca.EMİRLERManiyerizm akımının ve geç dönem Rönesans sanatçılarının en önemli temsilcilerinden biri olan ünlü Venedikli ressam. TİNTORETTOMankafa , sersem. SEMEMantar asalaklarından oluşan hastalık.MİKOZMantar bilimi. MİKOLOJİ Mantar enzim karışımı. SAMA Mantar katmanı çok gelişen bir tür meşe. SEZÜMantar.MİKOZMantarlarda şapkayı taşıyan sapa verilen ad. STİPAMantarlardan kurutularak elde edilen,çabuk tutuşan,süngerimsi madde. KAV Mantık. ESEMEMantıkta bir düşüncenin başka sözlerle yeniden anlatılması.GENELEMEMantıkta önerilerinin biri veya her ikisi kanıtıyla ileri sürülen tasım. EPİKEREMMantıkta ve felsefede küçük önerme.MİNÖRMantıkta verilen bir önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç.VARGIMantıkta,birbirine bağlı iki önermeden sonraki. SONURTUMantıkta,doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayalı akıl yürütme yolu.TASIMManyetik alanın şiddet birimi.GAUSSManyetik rezonansın kısaltması. MRManyok kökünden çıkarılan nişasta. TAPYOKA Manzum öykü.FABLMarangoz işlerinde ince kenar pervazı.ZIHMarangoz keseri.YONAKMarangoz, dülger, demirci ve çiftçilerin kullandıkları, testere, keser, balta, saban demiri, çizek gibi aygıtlar. AMARAT Marangozların dört köşe delik açmakta kullandıkları alet. ECENEMarangozların yada fıçıcıların ağaç yontmada kullandığı bir tür keser.AYDEMİRMarangozlukta tahta üzerine boydan boya açılan, kesiti kare veya dikdörtgen biçiminde kanal. KİNİŞ Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç. İĞDEMİRMaranta adlı kamıştan elde edilen ve bebek maması yapılan un. ARAROTMardin ilinde ünlü bir ören yeri.DARAMardin ilinde yaşayan Hıristiyan Nasturiler’e verilen ad. ASURİLER Mardin yöresine özgü , “basmavat” da denilen ve haşlanarak hazırlanan içliköfte. İKTEBETMardin yöresine özgü,hayat çöreği de denilen çeşitli baharatlarla hazırlanan bir tür kalın pide.KİLİÇEMardin yöresine özgü,kızartılarak hazırlanan içli köfte. IROK Mardin yöresine özgü,kuzu budu ve bademle yapılan bir yemek.DOBOMardin yöresine özgü,pirinç ve kuzu etiyle yapılan işkembe dolması.KİBEMardin’de ünlü bir medrese.ZİNCİRİYEMardin’in bir ilçesi. DERİKMardin’in Dargeçit ilçesinde bir kaplıca.GERMİABMardin’in geleneksel sokaklarındaki kemerli geçitlere verilen ad. ABBARAMardin’in Midyat ilçesinde “Deyr-Ül-Umur” da denilen ünlü Süryani manastırı. MORGABRİELMardin’in Midyat ilçesinde Süryani mimarisi açısından zengin bir bölge.TURABDİNMarksist terminolojide, dünyayı dönüşmeyi amaçlayan etkinliklerin tümü. PRAKSİSMarksist terminolojide,proletaryanın sınıf bilincinden yoksun alt tabakası. LUMPEN Marmara bölgesinde bir göl.ULUBATMarmara bölgesinde kum midyesine verilen ad. CİMCİKCİKCİKMarmara Bölgesinde yetiştirilen bir üzüm cinsi. PİNOMarmara bölgesindeki samanlı dağlarının en yüksek tepesi.KELTEPEMarmara Bölgesinin Trakya kesiminde yer alan Yıldız dağlarının eski adı.ISTRANCAMarmara denizinde bir ada. PAŞALİMANIMarmara denizinde bir ada.EKİNLİKMarmara denizinde turistik bir ada. AVŞAMarmaris ilçesinde doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy.TURUNÇMarmaris ilçesinde, doğal güzelliğiyle tanınmış turistik bir köy. ORHANİYEMarmaris’in Gökova körfezi kıyısında,doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy.LÖNGÖZMarmaris-Datça arasında doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy.ÇUBUCAKMartıya benzer bir deniz kuşu. FULMARMartin Scorsese’nin,14. Dalay Lama’nın yaşamını konu alan filmi.KUNDUNMasa tenisi. PİNGPONG Masa ve sandalye ayaklarını birbirine bağlayarak açılmalarını önleyen çubuk.GERGİCEKMasa,dolap,komodin gibi düz levhalardan yapılan mobilya.TABLALI MOBİLYAMasaj aktiviteli havuzlu banyo, sağlık havuzu. JAKUZİMasalları ve öyküleri ile tanınan İranlı yazar.BEHRENGİMasif. SOM Maskeli balolarda giyilen kukuletalı uzun giysi. DOMİNO Mason sırlarının öğretildiği tören.RİTMason. FARMASONMastı çiçeği.ARNİKAMastürbasyon,istimna.ONANİZMMatadorların boğayı kızdırmak için kullandıkları kırmızı bez. MULETAMatbaacılıkta sürtme yoluyla kağıt veya düzgün bir yüzeye aktarılan grafik karakteri.LETRASETMatbaacılıkta harfler yada satırlar arasındaki açıklık.ESPASMatbaacılıkta kullanılan bir çeşit ince harf. ELZEVİRMatbaacılıkta,koyu dizilmiş harflere verilen ad.BOLDMatematiğin sayıları,bunların arasındaki bağıntıları ve işlemleri konu alan dalı.ARİTMETİKMatematik. RİYAZİYEMatematikte “Doğrusal” anlamında kullanılan terim. LİNEERMatematikte değişmesi bir doğruyla gösterilebilen fonksiyonlar için kullanılan sözcük.LİNEERMatematikte özdeş.İDENTİKMatematikte saniyenin altmışta biri.SALİSEMatematikte, karmaşık geometrik şekillerin ortak adı. FAKTALMatematikte,aynı cinsten onluk bir küme.DESTEMatematikte,bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru.TEĞETMatematikte,herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri.ASKATMatematikte,türevi bilinmeyen fonksiyon.İNTEGRALMaun da denilen bir ağaç. AKAJUMavi hareli ela göz. ÇAKIR Mavi ile yeşil arası bir renk.CAM GÖBEĞİMavi kantaron,peygamber çiçeği.BELEMİRMavi peri kuşu.İRENAMavi rengi ayırt edememe.ASİYANOPSİMavi renkli değerli bir süs taşı.SAFİRMavi renkli değerli bir taş. FİRUZEMavi renkli olup,sarılığını gidermek için çamaşırın son suyuna karıştırılan toz boya.ÇİVİTMavi. MAİMavimsi beyaz renkte parlak yüzlü bir maden veya bu madenden yapılmış eşya.ÇİNKOMavimsi bir göz rengi.ÇAKIRMavimsi yeşil renkli küçük bir kuş.FANTAMavimtırak esmer renkte katı bir element.İYOTMaya. FERMENTMayakovski’nin başını çektiği eski Sovyet edebiyat grubu. LEF Mayakovski’nin sevgilisi. LİLİBRİKMayalanma. FERMANTASYONMayalanmamış hamurdan sacda yapılan ekmek.HAMURSUZMayalanmış pirincin süzülüp arındırılmasıyla yapılan alkollü Japon içkisi. SAKEMayalar’da yağmur tanrısı. CHAC Mayalı hamurdan tandırda pişirilerek yapılan ve yapıldığı yere göre büyüklüğü değişen ince ekmek türü. LAVAŞ Mayalı hamurdan,içine çeşitli katkılar konarak hazırlanan bir tür kokulu çörek.NOKULMayalı hamuru bezelere ayırarak yufka haline getirip sac üzerinde pişirdikten sonra alt ve üst kısımlarının yağlanmasıyla yapılan ekmek.EBELEMEMayasıl.EGZAMAMayasız hamurdan yapılan,peynirli veya peynirsiz pide,yufka.KATLAMAMaydanozgillerden 20-60 cm boyunda bir bitki,kara kimyon.KİŞNİŞMaydanozgillerden bir bitki ve bunun kokulu tohumu.ÇEMENMaydanozgillerden bir bitki ve bunun kokulu tohumu.ÇEMENMaydanozgillerden bir bitki.REZENE NARDİNMaydanozgillerden ıtırlı bir bitki.KİMYONMaydanozgillerden özel kokulu bir bitki.KILIRMaydanozgillerden uyuşturucu ve zehirli bir bitki.BALDIRANMaydanozgillerden,beyaz yada pembe çiçekli bir bitki. HOROZGÖZÜ Maydanozgillerden,hamur işlerinde ve rakı yapımında kullanılan bir bitki.ANASONMaydanozgillerden,hekimlikte kullanılan bir bitki,deve elması.ÇAKIRDİKENİMaydanozgillerden,ince yapraklı,bazı yemeklere konulan güzel kokulu bir bitki. DEREOTUMaydanozgillerden,kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki.KEREVİZMaydanozgillerden,su kıyılarında ve bataklıklarda yetişen zehirli bir bitki.SUREZENESİMayhoş bir meyve. ALIÇMaymun türü. LANGURMaymunlar dahil memeliler takımı. PRİMAT Mecazen beceriksiz,başarısız,dikkate alınmayan. TATARAĞASIMecazen çok istekli.TEŞNEMecazen serserilerin,külhanbeylerinin kullandığı söz veya konuşma. ARGOMeclis,toplantı.NADİMecusi.ZERDÜŞTİMed İmparatorluğu’nun başkenti. EKBATANAMedrese öğrencisi.SOFUSUHTEMOLLAMehmet Rauf tarafından 1908’de İstanbul’da yayınlanan aylık kadın gazetesi.MEHASİNMehtap. MAHİTAP Mehter müziğinde yer alan ve iki değnekle vurularak çalınan davul, bir tür kös. NAKKARE Mehter takımına ve bunun bulunduğu yere tarihte verilen ad.NAKKARHANEMehter takımlarında ve tekkelerde kullanılmış olan,metal kaseli,küçük iki davuldan oluşan usul vurma aracı.KUDÜMMekan. UZAMMekanik saatlerde, balans çarkının düzenli dönmesini sağlayarak zaman ayarını denetleyen düzenek. EŞAPMANMekanik ve elektrikli sistemlerde kayma sürtünmesi yerine bir yuvarlanma sürtünmesi sağlayarak enerji kayıplarını azaltmak için yataklar ile dişliler arasına yerleştirilen yatak.RULMANMekanik. MİHANİKİ Mekanizma. DÜZENEK Mekansız. LAMEKAN BİMEKAN Mekke ve Medine’de oturan ileri gelenlere dağıtılmak üzere törenle gönderilen parayı taşıyan topluluk. SÜRRE ALAYIMekke’de hacıların arife günü toplandıkları tepe. ARAFATMekke’de kutsal tepe.MERVEMekke’nin kuzeydoğusunda Hz Muhammed’in Allah’tan ilk buyruğu aldığı dağ. HİRAMekke’ye giden yollarda hacıların ihrama girdikleri noktalar. NİKAT Meksika’da bir yanardağ.AJUSKOMeksika’da bir yanardağ.POPOCATEPETLMeksika’da büyük bir taş uygarlık kurmuş olan eski halk. AZTEKLERMeksika’da mısır unuyla yapılan ekmeğe verilen ad. TORTİLLA Meksika’da yabani olarak yetişen bir agevenin yapraklarından elde edilen bitkisel lif. TAMPİKOMeksika’da yetişen ve tohumlarından elde edilen yağı kozmetik sanayinde kullanılan bir bitki.JOJOBAMeksika’dan yayılmış hareketli,modern bir dans. ÇAÇAÇA Meksika’ya özgü dinsel tören dansı.CONCHEROMeksika’ya özgü sert bir içki.TEKİLAMeksika’ya özgü, bir tür mısır ekmeği. TAKOMeksika-Guatemala sınırında konuşulan yerli bir dil. MAMMeleke. YETİMelez bir koyun cinsi.DAĞLIÇMelez, kırma. METİS AZMA KIRIKMelodi. EZGİMelun , kovulmuş,lanetlenmiş, istenmeyen. LAİNMeme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç. TİRLE Meme bezinin radyografiyle incelenmesi. MAMOGRAMİMeme emen çocuk. REDİ Meme. EMCEKMemleket. SILA MEMALİK Memur maaş çizelgesi.BAREMMemur maaş,derece ve miktarını gösteren cetvel.BAREMMemurlar.MEMURİNMendil,örtü,yatak çarşafı gibi şeylerin kenarına yapılan bir tür süsleme.AJURMeneviş. HARE DALGIRMenkul kıymetler borsasında,masanın başında devamlı bulunan ve işlemleri yürüten üyeye verilen ad.DEALERMenteşe. REZE Menzil,amaç. EREKMercan köşk. ŞİLE Mercan resifleri üzerinde oluşan,çoğunlukla kumlu,küçük düz ada. KEY Mercanköşk bitkisine verilen bir başka ad.ŞİLEMercek kullanmaksızın tekil bir fotoğraf görüntüsü oluşturma yöntemi.HOLOGRAFİMercek. ADESE Mercekleri 27 mm aralıklı üç ayrı alıcının yan yana birleştirilip eşlemeli olarak çalıştırılmasıyla ortaya çıkan bir geniş perde ve üç boyutlu sinema tekniği.SİNERAMAMercimek ve hamurla yapılan bir yemek. SAKALÇARPANMercimekli bulgur pilavı.MÜCEDDEREMercimekten az büyük ,buruk lezzette meyvesi olan bir ağaç,melengiç. ÇİTLENBİKMerdiven biçiminde çıkıntıları olan kubbe.MUKARNASMerdiven parmaklığı. TRABZAN Merdiven ya da merdiven basamağına verilen ad. AYAKÇAKMerhale. EVREMeriç ırmağının deltasında,bir çok kuş türünü barındıran ve tabiatı koruma alanı kapsamına alınan bir göl.GALAMerkez Bankası tarafından alım satımı yapılan ve Türk Lirası olarak kurları belirlenen yabancı ülke parası.EFEKTİFMerkez Bankasının pasifinde kayıtlı bulunan para miktarı. BAZMerkez Ofisi Kaliforniya’da bulunan,dünyanın en büyük arama motorlarından birinin ve geliştiricisi olan şirketin adı.GOOGLEMerkez olarak alınan bir noktaya göre birer noktasının geometrik yerleri karşılıklı olarak aynı olan iki nokta grubunun durumu.HOMOTETİMerkez. ÖZEK en yakın gezegen. UTARİT Mermer yada taş üzerine oyulan ucu kıvrık yaprak motifi.BUTEMermer,tebeşir,alçı taşı gibi bir çok taşın temel maddesini oluşturan kalsiyum oksit.KİREÇMermi olarak çakıl taşı atan bir tür top.ÇAKALOZMermilerde ve ateşli silahlarda çap.KALİBREMermilerin namlu içinde veya dışındaki hareketlerini inceleyen bilim dalı.BALİSTİKMersin ağacının bezelye büyüklüğünde ve morumsu siyah renkli meyvesine verilen ad.MURTMersin ağacının nohut büyüklüğünde ve morumsu siyah renkli meyvesi. HAMBELESMersin yöresine özgü, çok küçük doğranmış etlerin saç üstünde pişirilmesiyle yapılan bir tür kebap.TANTUNİMersin’in 10 km güneybatısında Pompeipolis de denilen antik bir kent.SOLİMersin’in Anamur ilçesinde,sarkıt ve dikitleriyle tanınmış mağara. KÖŞEKBÜKÜMersin’in Bozyazı ilçesinde bir mağara.ÜĞÜ Mersin’in Çamlıyayla ilçesinin eski adı. NAMRUNMersin’in Gülnar ilçesinde bir göl.HORTUMersin’in Silifke ilçesinde antik bir kent.OLBA.URAMersin’in Silifke ilçesinde turistik bir mağara.NARLIKUYUMersin’in Tarsus ilçesine özgü av köpeği cinsi. ÇATALBURUNMersinbalığı ailesinin en iri türü olup değerli havyarı için avlanan bir balık.BELUGAMersinbalığının,yumurtasından havyar yapılan bir türü.ÇIĞAMersingillerden , toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç. OKALİPTÜS Mert kimseler,yiğitler.MERDANMert yaradılışlı,yüce gönüllü,yiğit.CİVANMERTMert, kalender ve babacan kimse. AGAMesir macununu bulan ve bunun dağıtımıyla ilgili törenler düzenleyen Türk mutasavvıfı ve hekimi. MERKEZ EFENDİMesleği değerli kağıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek,tahvil alışverişi yapmak olan kimse. SARRAFMesleğini sadece kazanç için kullanan kimse. BEZİRGANMeslek argosu.JARGONMeslek,uzmanlık. KARİYER ERTİKMest oldu gönül gözlerini gördüğüm akşam”,”Ezelden aşinayım ben”,”Derdimi ummana döktüm asumana inledim” gibi şarkılarıyla tanınmış bestecimiz. ŞERİF İÇLİ Mest üzerine giyilen sarı pabuç. ÇEDİKMeşe ağacının meyvesi,palamut.PELİTMeşime, son. ETENEMeşin keskisi. TEBER Meşin torba.DAĞARCIKMeşinden yapılan döşek, sofra örtüsü. NAT Meşinden yapılmış büyük heybe.HURÇMeşru olmayan çocuk.ANSIZMeşrubat kapaklarının kapanma sıkılığı.TORKMetal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan hidrokarbür gazı. BÜTAN Metal bir yüzeyi nikelle kaplama.NİKELAJMetal büyük tepsi.SİNİMetal çubuk ve borulara diş açan alet,pafta.YİVAÇARMetal çubuk ve borulara diş açan aygıt. PAFTAMetal paraları inceleyen bilim dalı.NÜMİZMATİKMetal paraların ve madalyaların kalıbını hakkeden kişi,para ressamı.SİKKEKENMetal paranın resimli yanı.TURAMetal parlaklığı verilmiş deri.LAMEMetal parlatma aracı. MISKALA Metal saplama. PİM Metal yada tahta üzerine kazıldıktan sonra basılan resim. ESTAMP Metal yüzeyler üzerindeki oyma işlemleri iç,in kullanılan çelikten yapılmış kalem.ÇAPLAMetal,toprak gibi şeylerden yapılmış,ağzı açık,kulplu,bardağa benzeyen küçük kap.MAŞRAPAMetalden yapılmış hilal. ALEMMetalleri birleştirmede kullanılan kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı. LEHİMMetin Eloğlu’nun bir şiir kitabı. HEPMetrekare de 1 kandela’ya eşdeğer ışıltı birimi. NİT Metrenin kabul tarihi olan 1 Nisan 1931’e kadar yurdumuzda da kullanılan, 283 cm. tutarında uzunluk ölçüsü birimi. İSBAMetrenin on milyarda biri değerine eşit olan ışık dalgalarını ölçme birimi. ANGSTRÖM Metrenin üçte biri kadar olan eski bir uzunluk ölçüsü.KADEMMetres, dost anlamında çingenece sözcük. GACOMevlana’nın bir yapıtı.FİHİMA FİHMevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz,yakasız,yırtmaçlı,beli kırmalı,uzun ve geniş giysi.TENNUREMevlevi dervişlerinin ney,nısfiye gibi çalgılar eşliğinde,kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin. SEMAMevlevilerde tarikat pirinin gömülü olduğu tekke.ASİTANEMeydan korkusu. AGORAFOBİMeyhane. HARABAT HANUT.MEYGEDEMeyve bahçesi.BAĞMeyve ezmesi.PESTİLMeyve koparırken dalları çekmeye yada kovandan bal almaya yarayan araç.EĞİÇMeyve koparmak için ucuna üçlü yada dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık.LALEMeyve kurusu. KAKÇİRMeyve posası. CİBRE Meyve püresi,şeker ve limonla hazırlanan dondurmaya benzer bir yiyecek.GRANİTAMeyve püresi,şeker ve limonla tatlandırıp dondurarak hazırlanan,dondurmaya benzer bir yiyecek.GRANİTAMeyve salkımlarına verilen ad.UNKUDMeyve sebze satmak için yapılmış eğreti dükkan.SALAŞMeyve suyunun şekerle kaynatılmasıyla istenilen yoğunlukta elde edilmiş şekerleme.JÖLEMeyve şekeri,früktoz.LEVÜLOZMeyve ve böceklerle beslenen ötücü bir kuş.KARATAVUKMeyve ve sebze toptancısı.KABZIMALMeyve vermeyen bitki.AKARPMeyve,sebze,tarhana gibi şeyleri kurutmaya yarayan genişçe ve üstü açık balkon.SERENMeyvesi iri ve yuvarlak,kabuğu koyu kırmızı olan bir kiraz cinsi.KARABODURMeyvesinin çekirdeği kavrulup dövüldükten sonra suda kaynatılarak içilen bir ağaç türü.KAHVEMeyvesiz bitki.AKARPMezar anıt taşı.BALBALMezar. SİN KABİR MERKAT.KARAYERMezarların baş ve ayak uçlarına diklemesine yerleştirilen, yazı ve çiçek motifleriyle süslü taş.ŞAHİDEMezarlık yada kemiklik olarak kullanılmış olan yer altı yapısı.KATAKOMPMezbaha,kesimevi. KANARA Mezgitgillerden,kuzey denizlerinde yaşayan,eti yenen,karaciğerinden balık yağı çıkarılan bir balık.MORİNAMezhebini gizleme. TAKİYE Mezhep.SEKTMezopotamya dininde Babil’in koruyucu tanrısı.MARDUKMezopotamya panteonunda tüm tanrıların babası ve kralı olan gök tanrısı.ANUMezopotamya tanrısı Enki’ye verilen bir ad.EAMezopotamya ülkesinin koruyucu tanrısı.ASURMezopotamya’da kullanılan eski bir hacim ölçüsü. NEFMezopotamya’da kullanılmış eski bir hacim ölçüsü birimi. KA Mezopotamya’da kurulmuş eski bir uygarlık. ELAMMezopotamya’nın kuzey kesiminde MÖ 1500 yıllarında hüküm süren krallık.MİTANNİMezuniyet plakası. BRÖVE Mıknatıs.DEMİRKAPANMıknatıslı iğnede oluşan sapmaları gözlemek yoluyla elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan cihaz.GALVANOMETREMırmır balığına verilen bir başka ad.LEKELİMERCANMısır firavunlarının piramit biçimindeki mezarlarına verilen ad.EHRAMMısır Güneş Tanrısı . ATONMısır hava tanrısı. ŞU SHU Mısır inanışında gök tanrısı. NUT Mısır mitolojisinde ölülerin koruyucusu olan tanrı. OSİRİS Mısır tanrılarının en eskisi.NUNMısır tanrısı. SETH Mısır turnası.İBİSMısır unu yemeği. MAMALİKAMısır unu,peynir ve tereyağıyla yapılan bir tür bulamaç.MIHLAMAMısır unu,tereyağı,peynirle yapılan ve mıhlama da denilen bulamaç.KUYMAKMısır unuyla yapılan yağlı bir yemek. KAÇAMAKMısır ve Suriye’deki geleneksel konutlarda taş döşeli,ahşap tavanlı divanhane yada yazlık sofa benzeri mekan.KAAMısır. KOKOROZ LAZUTMısır’a özgü bir tür el kuklası.ARAGOZMısır’da eski Mısırlılar çağından kalma kadın başlı aslan vücutlu heykel.SFENKSMısır’da ölüler tanrısı. ANUBİS Mısır’da ünlü bir arkeolojik bölge. AMARNAMısır’ın para birimi.MİLMısır’ın plakası. ETMısırda ünlü bir antik kent.EDFUMısırlıların ölüler ülkesine verdikleri ad.İALUMızmız, sevimsiz. SİNAMEKİ Mızrak. CIDA Mızrap, çalgıç. PENA TEZENEMide iltihabı.GASTRİTMide öz suyunda bulunan,proteinleri sindiren enzim.PEPSİNMidenin genişlemiş kısmı.FUNDUSMidye tavaya katılan bir sos.TARATORMidye,istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan,pırıltılı,beyaz,sert bir madde.SEDEFMidyeden daha büyük kavkılı bir deniz hayvanı.PİNESMihrace. MAHARANİMiken kralı. ORESTES Mikrobik hastalıklarla ilgili bilim dalı.İNTANİYEMikrobiyoloji.BAKTERİYOLOJİMikrop kırıcı olarak kullanılan ve katrandan çıkarılan,koyu renkli yağsı bir sıvı.LİZOLMikropla oluşan, mikroplu. İNTANİMikropları ilaçla öldürme yolları.ANTİSEPSİMikropsuzlaştırma.ASEPSİMikroptan arındırma,sterilize etme.TAKİMMikroptan ileri gelen hastalık.İNTANMiktarı bölgelere ve tartılacak şeylere göre değişen eski bir ağırlık ölçüsü.BATMANMilas ovasında bir dağ. SODRA.KNOSSOSMilas’ın eski adı. MYLASA Milattan sonra 1’nci yüzyılın ortalarında Roma’nın en önde gelen düşünce adamı olan ünlü filozof ve hatip. SENECAMilattan sonra 1600 ile 1750 yılları arasında klasik sanatı izleyen resim,mimarlık üslubu.BAROKMilletler,uluslar.MİLELMilletlerin kültür ve törelerini inceleyen bir bilim dalı. ETNOGRAFYA Milletvekili,mebus.SAYLANMilli yada mahalli konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik eseri. RAPSODİ Milliyetçi ve terörist,1929’da kurulan Hırvat derneği.USTAŞAMimarlığın şehir düzeni ile uğraşan URBANİZM Mimarlıkta “sahın” anlamında kullanılan sözcük. NEFMimarlıkta duvar içinde bırakılan oyuk bölüm.NİŞMinarede külah ile şerefe arasında kalan bölüme verilen ad.PETEKMinder,yastık gibi şeyleri doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri. KITIKMinik ampul. LED Minyatür.NAKIŞMiras, bırakıt. TEREKE Mirasçılar arasında mirası paylaştıran ve yetimlerin hakkını koruyup idare eden şeriat memuru.KASSAMMirasçılar.VERESEMis keçisine benzer bir hayvan. LERCİMisaller.EMSİLEMiskete fiske vurarak oynanan zıpzıp oyunu. MADİK Miskin, aptal, mıymıntı. SÜMSÜK Miskinlik,beceriksizlik,yoksulluk,fakirlik.MESKENETMiskinlik,beceriksizlik.MESKENETMisvak ağacı. ERKEMitoloji. ESATİRMitolojide karanlıklar tanrıçası.AKHYLSMitolojide ateş tanrısı.ATARMitolojide doğa tanrıçası.ARTEMİSMitolojide karanlıklar tanrıçası.AKHYLSMitolojide kavga tanrıçası.ERİSMiyar.AYIRAÇMobilya cilalamakta kullanılan bir zamk türü.GOMALAKMobilya kasası. BAZAMobilya koruyucu madde.VERNİKMobilya yapımında kullanılan bir tür yumuşak işlenmiş keçi derisi. MAROKEN Mobilyacılıkta dış yüzeylerin kaplanmasında kullanılan,dış etkenlere dayanıklı plastik bir malzeme.LAMİNATMobilyacılıkta minder,yastık gibi şeyleri doldurmak için kullanılan keten veya kendir lifi.KITIKMobilyalarda deri yada kumaşı ahşaba tutturmak için kullanılan iri,yarım yuvarlak başlı demir çivi.KABARAMobilyaların ve otomobil koltuklarının kaplanmasında kullanılan döşemelik bir kumaş cinsi.ALKANTARAModacılıkta ve dekorasyonda kullanılan,deri taklidi sentetik malzeme.SKAYModern mantık.LOJİSTİKModern Yunanca. ELENİKAMoğol devlet örgütünde ulusla oymak arasında yer alan sosyal ve idari birim.UTUKMoğolistan’ın başkenti. ULANBATORMoğollarda özellikle İlhanlılarda komutan,emir.NOYANMoğollarda vergi toplamakla görevli devlet memuru. AVANMolekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan,ağır kokulu,gaz durumundaki basit element.OZONMolibdenin simgesi. MO Molier’in tanınmış bir komedisi. CİMRİMonist.TEKÇİMor kadife üstüne sırmayla kabartma dal,yaprak ve çiçek işlemeli giysi.BİNDALLIMor renkte bir tür kuvars.AMETİSTMora çalan kırmızı renk. BORDOGÜVEZMora çalan koyu kırmızı renk. GALİBARDAMora çalan koyu kırmızı renk.GÜVEZMora dönük canlı kırmızı renk. RUBİ Mora yarımadasını Yunanistan’dan ayıran boğaz. KORENTMoral gerçeği ve değerleri reddeden bir türlü siyasal düzeni inkar eden ve toplumun birey üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş. NİHİLİZM Moritanya’nın başkenti. NUAKŞOTMoritanya’nın para birimi.UGİYAMotif. ÖRGE Motor güç birimi.VATMotorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki alet. BALATAMotorlu araçlarda sarsıntıyı en aza indirmeye yarayan düzen. AMORTİSÖR Motorlu kara taşıtlarında direksiyon ile tekerlekler arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk.ROT Motorlu taşıtlarda bütün taşıtı örten,genellikle sacdan yapılmış örtü. KAPORTA Motorlu taşıtlarda motorun en az yakıtla çalışma ayarı.RÖLANTİMotorlu taşıtlarda yedek olarak bulundurulan tekerlek. STEPNE Motorlu taşıtların yüksek devirde çalışması için fazla benzin akışını sağlayan alet.JİKLEMotorlu tulumba MOTOPOMPMotorsuz büyük tekne. MAVNAMotorun eskiyen yada aksayan parçalarını değiştirerek motoru yeni duruma getirme işlemi.REKTİFİYEMozambik’in başkenti. MAPUTOMozart’ın Türk müziğinden esinlenerek bestelediği ilk operası.ZAİDEMucizeler. Bacakların yere basan bölümü. AYATMuğla ilinde bir göl.HOCATMuğla ilinde Köyceğiz Gölü kıyısında bir dağ. ÜLEMEZMuğla Marmaris karayolunda çok güzel bir panoramaya sahip dağ geçidi.SAKARMuğla yöresinde ebegümeci bitkisine verilen ad.EBECİKMuğla yöresinde yetişen günlük ağacından elde edilen ve parfümeri sanayinde kullanılan hoş kokulu balsam.SIĞLA YAĞIMuğla’nın Fethiye ilçesi yakınlarında , doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy ve orman alanı.KATRANCI Muğla’nın Fethiye ilçesi yakınlarında ulusal park kapsamına alınan kanyon.SAKLIKENTMuğla’nın Fethiye ilçesinde antik bir kent.TLOSMuğla’nın Köyceğiz ilçesi yakınlarındaki ünlü antik kent. KAUNOSMuğla’nın Marmaris ilçesinde,doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy.AMAZONMuğla’nın Milas ilçesinde ünlü bir antik kent. EUROMOSMuğla’nın Milas ilçesinde antik bir kent.KERAMOSMuğla’nın Milas ilçesinde,sit alanı olan bir dağ.ASARMuğla’nın Milas ilçesine bağlı Menteşe Beyliğine başkentlik yapmış olan belde.BEÇİNMuğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesinde,caretta tipi deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı olan kumsal.İZTUZUMuğla’nın Yatağan ilçesinde bir kaplıca.GİRMEMuğla-Antalya il sınırında bir akarsu.EŞENMuhasebeci,sayman.AMAREGİRMuhibbi’nin elif kaddin dal eyler,ağlatuben gözyaşını sel eyler diyen şair padişah.KANUNİMukavva ya da deri oymakta kullanılan eğri ve ağzı keskin alet. NEVREGANMukoza ile kaplı boşluklar içinde gelişen kötücül ur.POLİPMum. ŞEMMuma batırılmış fitil.ŞAMAMumlu boya ile yapılmış aziz resimlerine Hıristiyanların verdikleri ad. İKONMumun hammaddesi.PARAFİNMurathan Mungan’ın ödüllü bir tiyatro eseri.TAZİYEMusa’nın gönderdiği 12 kaşiften biri. KALEBMusevi din adamı. HAHAMMuseviliğin simgesi olan sekiz kollu şamdana verilen ad. MENORAMuska. HAMAİL Musluklu çaydanlık.SEMAVERMusluksuz su borusu. LÜLEMusul bölgesinde yaygın bulunan,Tanrının iyiliği,şeytanın kötülüğü temsil ettiğine,Tanrı ile Şeytan arasında sürekli bir tartışma olduğuna inanan bir İslam mezhebi.YEZİDİMuş iline 30 km uzaklıkta kayak merkezi olan bir dağ.KURKİKMuş kentine 30 km uzaklıkta kayak merkezi olan bir dağ.KURTİKMuş yöresine özgü bir halk oyunu.MAYŞOKİ.MEYŞOKİMuşmulaya benzer bir yemiş.ÜVEZMutabakat;karşılıklı rıza.KONSENSUSMutçuluk. EVDEMONİZM Mutfakta bulaşık teknesi. EVİYEMutlak.SALTMutlaka.LACEREMMutlu,bahtiyar.MUKBİLMutlu,dileğine ulaşmış.BERHÜDARMutlu.BERHÜDARMutluluk hormonu.SEROTONİNMutluluk,uğur,baht.KUTMübalağa yaparak övme.ITRAMücevher.CEVAHİRMühendis cetveli. TEMühür bozma,mührün kaldırılması.MÜHÜR FEKKİMühür.HATEMMüjde,iyi haber.BEŞARETMüjdeli haber,müjde.SAVAMükemmel. OFLAS Münazara.CEDELMürekkep balığından elde edilen koyu siyah boyaya ve bu boya ile yapılan resimlere verilen ad./ Mürekkep balığı. SEPYAMürekkep hokkalarına konan ham ipek. LİKAMürekkep kurutma kumu.RIHMürekkepbalığından elde edilen kahverengi boyaya ve bu boyayla yapılmış resme verilen ad.SEPYAMürekkeple yazılan yazıyı kurutmak için kağıt üzerine serpilen çok ince ve renkli kum. RIH Müridin tarikata girerken Şeyhe verdiği söz./Ant. AHİTMürver ağacına verilen bir başka ad.YALANKOZMüslüman bir erkeğin nikah esnasında eşine vermeyi kabullendiği mal veya para.MEHRMüslüman egemenliği altındaki Doğu Hıristiyanlarına verilen ad. NASRANİ Müslüman kadınların yüzlerine örttükleri yaşmak. LİSAM Müslüman olmayanların tapınağı.Kilise,sinagog gibi.BİAMüslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse.RUMMüslümanlarca belirli zamanlarda okunması adet olan dinsel dualar ve Kuran ayetleri.EVRATMüslümanlarca kutsal sayılan Mekke ve Medine kentlerine verilen ad.HAREMEYNMüslümanların bir çocuğun doğumundan yedi gün sonra Allah’a şükretmek amacıyla kestikleri kurban. AKİKA Müslümanların Ramazan ayında vermeleri gereken belli miktardaki sadaka.FİTREMüslümanlığı bırakıp başka bir dine geçmiş olan kimse.MÜRTETMüslümanlık öncesi Kabe’de bulunan üç puttan biri. LAT MENAT UZZAMüslümanlıkta bazı kişilerin kaza ve belaya karşı boyunlarında taşıdıkları içinde dua bulunan deri kılıf.CEVŞENMüstahkem mevki. OR Müstahzar. PREPARAT Müşteri yıldızı. ERENDİZMüşterilerin kendi kendilerine servis yaptıkları lokanta.KAFETERYAMütareke ortamında İstanbul’da kurulan ve Kurtuluş Savaşına karşı yürüttüğü çalışmalarıyla tanınan örgüt.NİGEHBANMüzik eşliğinde ve kadın erkek birlikte gerçekleştirilen,temelinde dinsel duyguların egemen olduğu coşkulu oyunlara Alevilerce verilen ad. SEMAHMüzik eşliğinde yapılan bir çeşit jimnastik.STEPMüzik konserleri derneği.FİLARMONİMüzik notalarını hece adlarıyla gösterme sistemi. SOLMİZASYON Müzik tempolarının hız derecelerini göstermeye yarayan alet.METRONOMMüzikli jimnastik hareketleri.AEROBİKMüzikli ve konuşmalı bölümlerin bir arada olduğu hafif konulu sahne gösterisi. OPERET Müzikte armoni kurallarına göre üst üste bindirilmiş yada daha çok sesin bir arada tınlaması. AKOR Müzikte asıl parçaya yol göstericilik yapan giriş parçası. PRELÜDMüzikte beşli.KENTETMüzikte bir akor oluşturan seslerin birbiri ardına çalınması. ARPEJMüzikte bir cümlenin yada bütün bir bestenin sonunu belirten formül. KADANS Müzikte bir oktavın içindeki belli notalar ya da aralıklar düzeni.GAMMüzikte bir sesin yarım ses kalınlaşacağını belirten nota işareti BEMOLMüzikte çok çabuk bir tempo ile çalınan parça. PRESTOMüzikte dörtlü.KUARTETMüzikte geceden esinlenen veya geceyi çağrıştıran beste NOKTÜRN Müzikte iki ya da daha çok sesin belli aralık ve uzaklıkla aynı ezgisel çizgiyi tekrar ettiği besteleme türü. KANONMüzikte ikili.DUOMüzikte makam. TONALİTE Müzikte orkestra ile birlikte bir solo çalgı için bestelenmiş çalgısal yapıt.KONÇERTOMüzikte sekiz sesten oluşan ses dizisi;bir do sesiyle ondan sonraki do sesi arasındaki uzaklık.OKTAVMüzikte sus işareti. ESMüzikte tempo işaretini değiştirmekte kullanılır.PUİMüzikte üç yada daha çok sesin bir arada tınlaması.AKORMüzikte üçlü. TRİO Müzikte yapıt. OPUS Müzikte yarı yavaş,orta hızda.ANDANTEMüzikte yavaş,ağır. ADAGİO Müzikte, ana motifin tekrarlandığı hareketli bölümlerin ana parçadan ayrılarak tekrarlanmasından elde edilen soyut parça. RERONDO Müzikte,birbirine karşı öğeler içeren farklı bölümlerinin dönüşümlü olarak seslendirilmesiyle oluşan tekrar bölümü.RİTORNELLOMüzikte,birlikte kullanıldığı terimin anlamına aşırılık kazandıran sözcük.ASSAİMüzisyenlerin topladığı bahşiş. ALATURA Müzmin,kronik. SÜREĞEN Myanmar’ın Birmanya başkenti.RANGUNMyanmar’ın Birmanya para birimi. KYATMyanmar’ın eski adı Birmanya eski başkenti.AVA

bebek maması yapılan un bulmaca sözlüğü