Yazar: Besler Hukuk 23 Mart 2021. Uyuşturucu kullanma cezası TCK’da düzenlenmiştir. Kullanmak için uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu madde kullanan kişi suç işlemiş olur. Kişinin elindeki uyuşturucu maddenin miktarı kişisel kullanım sınırından fazla olması halinde uyuşturucu madde
Mahkemedeilk duruşmada ne olur? Sanığın savunmasından sonra şikayetçi taraf dinlenir. Taraflar ilk duruşmada yargılama konusu olayı anlatır, ceza davasını açan iddianameye ilişkin görüşlerini açıklar.
İşMahkemesi Duruşma. 25, Eylül, Duruşma tarihi tahmini ne kadar süre içerisinde belli olur. Bilgisi olan cevap yazarbilirse sevinirim. kıdem; tazminat;
Hocammerabalar.manisa 1 iş mahkemesinde 20.02.2018 tarihinde iş mahkemesinde duruşmam vardi.ilk duruşmada hakime hanim lehime 4+4 verdi.e devlette karara cıkmış yaziyor.tazminat ortalama 25000 tl .izmir bölge mahkemesine gidecekmiş sanirim.gerekceli karar ne zaman aciklanir hocam.ve tazminatimi ne kadar sürede alirim.cok teşekkür ederim iyi calismalar
hukukidinlenilme - Adil yargılanma hakkı - iş mahkemeleri - ispat hakkı - olan hukuk - ilk itirazlar - yetkisizlik kararı - Mahkemece yapılacak iş - TAHKİKAT AŞAMASI - hak dusurucu sure ve zamanasimi kararı okumak için tıklayın.
hrcumaJ. Ceza Hukuku ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Ceza davaları, sonucunda mahkumiyetin söz konusu olması sebebi ile Profesyonel hukuk büroları veya uzman avukatlar tarafından takip edilmesi gereken davalardır. Yazımızın devamında, Ceza davalarında en çok sorulan ve dikkat edilmesi gereken konu başlıklarını ele aldık. Ceza Hukuku Nedir? Ceza hukuku, kamu hukuku içerisinde yer almaktadır. Devletin suç ve cezaları belirlediği kurallar bütünüdür. Ülkede yaşayan herkese yönelik emirleri içermektedir. Ceza Hukuku, soyut olarak suçu meydana getiren unsurlarla birlikte cezanın özelliklerini oluşturan hukuk dalıdır. Ceza hukuku, Anayasa ile belirlenen devlet düzenini ve siyasi yapısını korumaktadır. Söz konusu düzenlemeler ve yaptırımlar ile insanlar arasındaki menfaat çatışmalarının önlenmesi ve bir arada bulunan toplum bireylerinin yaşamasının temel şartları korunmaktadır. Ceza hukuku bölümleri şu şekildedir Ceza genel hukuku, Ceza özel hukuku, İnfaz hukuku, Ceza muhakemesi hukuku. Ceza Davası Nedir? Suçun işlenmesi ile birlikte faille devlet arasında ceza ilişkisi meydana çıkar. Bu ilişkinin ortaya çıkması ile failin işlediği suçun kanunda belirtilen cezasına katlanması gerekir. Devlet tarafından bu cezalandırma işlemi, adli organlar tarafından yerine getirilir. Ceza davası, kişi hakkında devletin görevli yargı organı Cumhuriyet Savcılığı tarafından gerçekleştirilen araştırma neticesinde yeterli suç şüphesinin var olması halinde yargılamanın yapılması için açılan kamu davasıdır. Ceza davaları şu mahkemelerde görülür Ağır ceza mahkemesi, Asliye ceza mahkemesi, Çocuk mahkemesi, Çocuk ağır ceza mahkemesi, Fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi. Ceza davasında ilk savunma nasıl yapılır? Ceza davasında sanık, yargılamanın her aşamasında savunma yaparak delillerini sunabilecektir. Ceza davasında savunma, yazılı ya da sözlü olarak yapılabilir. Sanık, dava konusu olayın nasıl meydana geldiğini ve delillerini mahkeme huzurunda bildirir. Yine varsa şikayetçi olan katılan da beyanlarını sunabilir. Yine konu hakkında bilgisi olan tanıklar da mahkeme huzurunda dinlenir. Ceza davasında dinlenilen tarafların tamamının beyanları duruşma tutanağına kaydedilir. Sanığın ilk savunması, mahkeme huzurunda hâkimin karşısında gerçekleştirilir. Belirtildiği üzere, sanık yargılamanın her aşamasında savunma yaparak delillerini sunabilir. Ceza davasında ilk duruşmada ne olur? Ceza davalarının ilk duruşmasında, tanzim edilen iddianame sanığa okunarak il önce sanığın savunması alınır. Sanığın mahkeme huzurunda savunmasını yapmasının ardından varsa şikayetçi taraf dinlenerek davaya katılma talebinin bulunup bulunmadığı sorulur. Varsa katılan vekili ve sanık müdafi de olaya ilişkin hukuki değerlendirmelerini bildirir. Ceza davasında mahkeme hâkimi veyahut Cumhuriyet Savcısı tarafından gerekli görülmesi halinde taraflara soru yöneltilebilir. Yine taraf vekillerinin de soru sorma hakkı bulunmaktadır. Tarafların dinlenilmesinin ardından delillerin toplanması, tanık dinlenmesi ve gerekli araştırmanın yapılmasına ilişkin kararlar verilebilir. İfadeden kaç gün sonra dava açılır? İfadenin alınması, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 2 hükmünde açıklandığı üzere şüphelinin kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet Savcısı tarafından suça konu olay hakkında dinlenmesidir. Uygulamada yalnızca şüphelinin ifadesi alınmamakta, suçtan zarar gören, şikayetçi ve görgü tanıklarının da bilgi veren sıfatı ile ifadeleri alınmaktadır. Davetiye ile, kişi ifade vermek üzere çağırılır. İfadenin alınmasının ardından Cumhuriyet savcısı tarafından şüphelinin tutuklanması talep edilebileceği gibi serbest de bırakılması istenebilir. İfade verildikten sonra ne kadar süre içerisinde dava açılacağı, her somut olaya göre değişkenlik göstermektedir. Gerekli araştırmaların yapılması, delillerin toplanması her somut olay bakımından farklı bir süreç içerisinde gerçekleşeceğinden bu konuda kesin bir şey söylenemeyecektir. Ceza davalarında süreç nasıl işler? Ceza davalarında süreç şu şekilde ilerlemektedir Soruşturma aşaması Cumhuriyet Savcılığı tarafından suçun işlenmesinin öğrenilmesinin ardından suça konu olaya ilişkin araştırmanın yapıldığı aşamadır. Soruşturma dosyasında yer alan şüpheli veya şüpheliler hakkında yeterli ve makul şüphenin oluşmasının ardından kişi veya kişiler hakkında iddianame düzenlenerek ilgili mahkemeye gönderilir. Mahkeme tarafından iddianamenin kabul edilmesiyle soruşturma aşaması sonlandırılır. Kovuşturma aşaması İddianamenin kabulü ile başlayarak verilen hükmün kesinleşmesine kadar geçen süreyi kapsamaktadır. Suça konu olay hakkında mahkeme tarafından karar verilmesi bu aşamada gerçekleştirilir. İstinaf aşaması Yerel mahkeme tarafından verilen kararın hukuka uygun olmadığını düşünen taraflar bakımından başvurulan üst derece kanun yoludur. Yargıtay aşaması Yerel mahkeme tarafından verilen kararın istinaf incelemesi sonucunda da bir karar verilir. İstinaf mahkemeleri tarafından verilen kararın da hukuka uygun olmadığının düşünülmesi halinde başvurulan yüksek mahkeme aşamasıdır. Mütalaaya karşı savunma nasıl yapılır? Duruşmalar ile delillerin toplanarak değerlendirmesinin yapılmasının ardından Cumhuriyet Savcısı tarafından dava hakkında beyanda bulunulur. Söz konusu beyan esas hakkında mütalaa olarak adlandırılır. Mütalaaya karşı savunma yazılı ya da sözlü olarak gerçekleştirilebilir. Mütalaanın verilmesinin ardından taraf vekillerine mütalaaya ilişkin beyanlarının sunulması için söz hakkı verilir. Mütalaanın aleyhine ve hukuka aykırı olduğunu düşünen taraf, mütalaaya ilişkin yazılı beyanlarını sunmak için süre talebinde bulunabilir. İddianamenin değerlendirilmesi sonrası açılış nedir? Cumhuriyet Savcılığı tarafından kişi veya kişiler hakkında suça konu olaydan hareketle iddianame düzenlenebilir. İddianamenin ilgili mahkemeye sunulması ve kabulü ile kovuşturma aşaması başlar. İddianamenin değerlendirilmesi sonrası açılış, UYAP veya e-devlet uygulamalarında görülmekle beraber kişinin taraf olduğu bir ceza davasının bulunduğu anlamına gelmektedir. İddianamenin değerlendirilmesi sonrası açılış ile duruşmalar aşamasına geçilmektedir. Ceza davalarında ilk duruşma ne zaman olur? İddianamenin kabulü ile mahkeme tarafından taraflara tebligat çıkarılarak duruşma günü ve varsa mahkeme tarafından istenilen durumlar bildirilir. Ceza davalarında ilk duruşmanın ne zaman gerçekleştirileceği mahkemenin yoğunluğuna bağlı olarak değişmektedir. Mahkemeye gitmesem ne olur? Ceza davalarında taraflara duruşma gününü bildirir tebligat gönderilir. Tarafların hiçbir mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmadığı durumlarda, mahkeme tarafından bir sonraki celseye getirilmek üzere zorla getirme kararı verilmesi ile kişi hakkında “yakalama kararı” çıkarılması istenir. Mahkemede önce kim dinlenir? Ceza davalarının ilk duruşmasında, tanzim edilen iddianame sanığa okunarak il önce sanığın savunması alınır. Sanığın mahkeme huzurunda savunmasını yapmasının ardından varsa şikayetçi taraf dinlenerek davaya katılma talebinin bulunup bulunmadığı sorulur. Varsa katılan vekili ve sanık müdafi de olaya ilişkin hukuki değerlendirmelerini bildirir. Yine dava konusu olayın tanığının bulunması halinde de tanık mahkeme huzurunda dinlenir. Ceza davasında hakim ne sorar? Ceza davasında mahkeme hâkimi veyahut Cumhuriyet Savcısı tarafından gerekli görülmesi halinde taraflara soru yöneltilebilir. Yine taraf vekillerinin de soru sorma hakkı bulunmaktadır. Yöneltilecek sorular, dava konusu olayın tamamen açıklığa kavuşturulmasına yönelik sorular olacaktır. İfade vermeye neden çağrılır? İfadenin alınması, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 2 hükmünde açıklandığı üzere şüphelinin kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet Savcısı tarafından suça konu olay hakkında dinlenmesidir. Suça konu olay hakkında bilgi ve görgü ile, olaya ilişkin soruların cevaplandırılması için ifade alınır. Kapanmış olan bir dava tekrar açılır mı? Bir konu hakkında verilmiş olan kesinleşmiş bir hüküm bulunması halinde kural olarak yeniden yargılama yapılması söz konusu değildir. Yargılanmanın yenilenmesi, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 311 hükmünde düzenlenmiştir. İlgili madde şu şekildedir Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri Madde 311 – 1 Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür a Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa. b Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa. c Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise. d Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise. e Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa. f Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir. 2 Birinci fıkranın f bendi hükümleri, tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır. İfadeye kaç günde gidilir? İfadenin alınması, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 2 hükmünde açıklandığı üzere şüphelinin kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet Savcısı tarafından suça konu olay hakkında dinlenmesidir. İfadeye çağrılma, çağrı kağıdı ile tarafa bildirilir. Söz konusu çağrı kağıdında bu hususa yer verilerek belirli bir günde ifade verilmesi istenir. Savcılık soruşturması ne kadar sürer? Cumhuriyet Savcılığı tarafından suçun işlenmesinin öğrenilmesinin ardından olaya ilişkin araştırma yapılarak deliller toplanır. Söz konusu süreç her somut olay bakımından, araştırılması gereken hususlar ve delillerin toplanma hızına bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Mahkeme süreci nedir? İddianamenin kabulü ile başlayarak verilen hükmün kesinleşmesine kadar geçen süreye kovuşturma aşaması denir. Suça konu olay hakkında mahkeme tarafından karar verilmesi bu aşamada gerçekleştirilir. Ceza davası kaç duruşmada biter? Ceza davasında, mahkeme tarafından soruşturma aşamasında toplanan delillerin eksik görülmesi halinde araştırma yapılabilecektir. Her dava hakkında verilecek karar bakımından geçen süre ve duruşma; delillerin durumu, sanık veya sanıkların durumu, varsa tanıkların durumu gibi etkenlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özetleyecek Olursak Ceza hukuku, mahiyeti itibari ile uzmanlık getiren bir alandır. Ceza hukukunda kanunların doğru uygulanması, mağduriyetlerin yaşanmasının önüne geçeceğinden ceza davasında şikayetçi ya da sanık olmanız halinde ceza hukuku alanında uzman ceza avukatı kadromuzla iletişime geçebilirsiniz. İlginizi Çekebilecek Başlıklar
Tutuklunun ilk mahkemesinin ne zaman olacağı, hem tutuklu hem de tutuklu yakınları tarafından merak edilen bir konu olmakta, tutuklu kişinin yakınları en azından yargılamanın tutuksuz olması için, ilk duruşmada yakınlarının tahliye olmasını beklemektedir. Genel itibariyle cezası ağır olmayan suçlar için; en azından Asliye Ceza Mahkemelerinde deliller de tam olarak toplanmış ise; bu şekilde tahliye kararları verilebilir ve yargılamaya tutuksuz devam edilebilir. Ancak burada herkesin merak ettiği konu tutuklunun ilk mahkemesi yani duruşmasının ne zaman olduğudur. İçindekiler1 Soruşturma ve Kovuşturma Aşamasında Tutukluluk2 Soruşturma Aşamasında Tutukluluğun Kovuşturma Aşamasında Tutuklunun İlk Duruşması Ne Zaman Tutukluluğa İtiraz Soruşturma ve Kovuşturma Aşamasında Tutukluluk Gerek soruşturma aşamasında, gerekse kovuşturma aşamasında tutuklulara yönelik yapılan işlemler, yargılama açısından acil işlerden olduğundan, bekletilmeden hemen yapılır. Soruşturma Aşamasında Tutukluluğun Değerlendirilmesi Soruşturma aşamasında, Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmasına karar verilen tutukluların, tutukluluk hallerinin değerlendirilmesi için soruşturma dosyaları, Cumhuriyet Savcılığınca 30 günlük süre içerisinde, Sulh Ceza Hakimliğine gönderilir. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yapılan inceleme ile tutukluların, tutukluluk hallerinin devamına veya tahliyelerine karar verilebilir. Tutukluluk halinin devamına ilişkin verilen kararlara yapılan itirazları, sıra numarasına göre bir sonraki Sulh Ceza Hakimliği değerlendirir. Tutukluluğun devamına karar verilen yerde tek Sulh Ceza Hakimliği varsa, bu itirazı en yakın yerdeki Sulh Ceza Hakimliği inceler ve Aşamasında Tutuklunun İlk Duruşması Ne Zaman Olur Kovuşturma aşamasında, tutuklu bulunan dava dosyasının duruşması, 1 aydan fazla olmayan süre içerisinde yapılır. Herhangi bir sebeple duruşmanın bu süre içerisinde yapılmaması halinde, yine mahkemesi tarafından bir aylık süre içerisinde, sanığın tutukluluk hali değerlendirilir. Tutuklunun ilk duruşması ne zaman olur sorusuna, kural olarak kovuşturma aşamasında tutuklunun duruşması 1 ay içerisinde yapılır diyebiliriz. Ancak, mahkemenin iş yoğunluğu, yazışmalar ve yapılan işlemlerde göz önünde bulundurularak, duruşmanın daha ileri bir tarihe bırakılmasına karar verilebilir. Bu durumda, bir aylık süreler içerisinde tutuklunun, tutukluluk durumu değerlendirilebilir. Tutukluluğa İtiraz Sitemizde daha önce ayrıntılı olarak yazmış olduğumuz, Tutukluluğa İtiraz konulu makalemiz için buraya tıklayabilir, Tutukluluğa ve Tutukluluğun Devamına İlişkin itiraz dilekçe örneklerine de buradan ulaşabilirsiniz.
Fotoğraf Ali GÜLERYÜZBu haftaki röportaj konuğum Avukat Ceyhun Yılmaz…Hem işçinin hem de işverenin işten çıkarma ve çıkarılma sürecindeki sıkıntılar neler? Alacak ve tazminat davaları, hizmet tespit davaları, işe iade davaları, iş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları ve sisteme yeni giren “Arabuluculuk” konularını konuştuk…Bu davalar zaman aşımına uğruyor mu? Hangi durumlarda işveren haklı? Avukat Ceyhun Yılmaz bütün soruları cevaplandırdı… Buyurun birlikte okuyalım…Ceyhun Yılmaz kimdir, biraz sizi tanıyalım? 1983 Mersin doğumluyum. 11 yıldır Adana Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapıyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Halen kurucusu olduğum Hedef Hukuk Bürosunda avukatlık ve danışmanlık faaliyetlerimi mahkemelerinde ilk sırada hangi sorunlar var?Büyük kısmı işçi alacaklarından kaynaklanan, alacak ve tazminat davalarını oluşturuyor. Yoğun şekilde hizmet tespit davaları, işe iade davaları ve iş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları başlıklarını biraz açıklar mısınız?Alacak davaları genel olarak ücret, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili ve yıllık izin alacağı gibi alacaklar olup bu davalarda şartları oluşmak kaydıyla kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi tazminat davaları birlikte görülüyor. Süre ve çalışan sayısı bakımından yasal şartları oluşan işçiler içinse işe iade davaları alacak ve tazminat davalarından bağımsız olarak iş mahkemelerinde görülmektedir. Sigortasız çalıştırılan, sigorta primleri eksik yatırılan işçiler bu çalışma dönemleri için hizmet tespiti davası açmaktadırlar. Yine sıkça rastlanan ve tüm yasal önlemelere karşın önü alınamayan iş kazaları nedeniyle de yaralanmalı kazalarda kazazede işçi, ölümlü kazalarda ise mirasçıları tazminat davası sene onaylanan işveren ve işçi arasındaki davaları hakimden önce arabulucular çözecekti. Bu nasıl bir etkilenme yaptı?Arabuluculuk alternatif bir çözüm yoludur. tarihi itibariyle bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalardan önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale geldi. İş davalarında Arabuluculuk çözüm yolu, iş mahkemelerinin iş yoğunluğunu azaltmak, tarafları yargılama masraflarından kurtarmak ve işçinin var ise alacağına daha hızlı kavuşmasını sağlamak amacıyla yasalaştırıldı. Ülkemizde arabuluculuk uygulaması çok yeni olmakla birlikte işçi işveren ilişkilerinde yargılama sürecine girmeden önce tarafların ortak bir noktada buluşabileceğini oranlara ulaşılabildi mi?Henüz uzlaşma oranları istenilen seviyeye gelmemişse de bilinçlenen işçi ve işverenler arabulucu ile mahkemelerden çok daha hızlı ve iki taraf için de hakkaniyetli sonuç elde edebilmektedir. Tabii ki işçinin de işverenin de haklarının doğru savunulması, hak kaybı oluşmaması ve uzlaşmanın hakkaniyetli olması açısından tarafların Avukat ile temsil edilmesi büyük önem için kişiler nereye, nasıl başvuracak?Her adliyede arabuluculuk başvuru büroları kuruldu. Olmayan yerlerde ise sulh hukuk mahkemelerinin yazı işleri, aynı görevleri yapıyor. Kişiler veya vekilleri bu bürodan arabulucu çözüm yoluna başvurmak istediklerini belirten kısa bir dilekçe ile bürolarda verilen formu doldurarak bu çözüm yoluna kuralı yoğunluğu azaltmak amaçlı, fakat sizce nasıl işliyor? Daha mı uzadı ya da süreç gerçekten kısaldı mı?Arabuluculuk kurumu faaliyete geçtikten sonra iş davalarında ve iş mahkemelerindeki yoğunlukta bir azalma gözlemlenmektedir. Ancak çok yeni olduğundan süreç içerisinde uzlaşma oranları arttıkça daha işlevsel olacağı kanaatindeyim. Arabuluculuk uzlaşma sağlanamaması durumunda yargılama sürecine eklendiğinden bir miktar da olsa süreyi süresinde taraflar uzlaşamazsa ne oluyor?Taraflar anlaşamazsa başvurucu arabuluculuk görüşmesinde düzenlenen son tutanak ile iş mahkemelerinde dava açıyor. Arabuluculuk şartı olan dava türlerinde arabulucunun düzenlediği son tutanak ile anlaşmanın gerçekleşmediği açıkça belirtilmelidir. Dava sonunda arabuluculuk toplantılarına katılmış olmak kaydı ile haksız çıkan taraf Adalet Bakanlığı tarafından karşılanmış olan arabuluculuk masraflarını ödemekle sorumlu olacaktır. Taraflar ilk oturuma katılmak zorundalar. Katılmayan tarafı arabulucu kayda geçiriyor ve ileride haklı çıksa bile masraflar, iyi niyet göstermediği için, oturuma gelmeyen tarafa hangi durumların davalarında zamanaşımına girmiyor?Zamanaşımları işçi alacaklarının hepsinde vardır. Ancak hizmet tespiti davasında zamanaşımı süreleri biraz farklılık gösteriyor. Herhangi bir işyerinde çalışan işçinin işe giriş belgesi hiç bir zaman verilmemiş ise hizmet tespiti için en fazla beş yıl içerisinde dava açmak zorundadır. Ancak İşçi için sigortalı işe giriş bildirgesinin SGK’ya verilmiş olması, İşçi için aylık sigorta primleri bildirgesinin SGK’ya verilmiş olması, İşyerindeki çalışmanın sigorta müfettiş ya da denetim raporuyla kayıt altına alınmış olması yani işçinin bir gün bile o işyerinde çalıştığı saptanmış ise zamanaşımı süresi olmayacaktır. İşçi alacakları davasında ise yani Yıllık izin, ücret, fazla mesai, UBGT, kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilik alacaklarında zamanaşımı 5 yıldır. Davanın açılması zamanaşımını keser. Ancak bu durum iş akdi 25 Ekim 2017 tarihinden önce sonlandırılan işçilerde farklıdır. Çünkü onlarda kıdem, ihbar ve iş sözleşmesinden kaynaklı diğer tazminat alacaklarının kötü niyet tazminatı, iş kazasından doğan tazminatlar zamanaşımı süresi on yıldır. Ancak yine yolluk, ikramiye, izin alacakları 5 yıllık zamanaşımına tabiidir. Bunun dışında işe iade davalarında zamanaşımı süresi 1 aydır. İş sözleşmesi feshinin geçersizliğini iddia eden işçi, fesih tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması durumunda son arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içerisinde işe iade davası açılması işveren hangi durumlarda haklı?Yürürlükte bulunan iş yasası işverene oldukça fazla yükümlülük yüklemekte olup işveren işçinin iş akdini yasada sayılan haklı veya geçerli nedenlerle feshetmiş olduğunun ispat külfeti işverendedir. Genel olarak işçi işveren ilişkilerinde ki ispat külfeti işverende olup işçinin fazla mesai yaptığı, hafta sonları çalıştığı, yıllık izin kullanmadığı, ücretlerinin ödenmediği gibi iddiaları somut deliller olan puantaj kayıtları, yıllık izin defteri kayıtları, bordro ve ücret pusulaları ve banka kayıtları ile bertaraf edebilecektir. İşçinin özlük haklarını ödediğini ispat etme külfeti işverende olup bu da işverenin sorumluluğunun ve bu konudaki yükünün boyutunu açacağı davada, 1-0 işverenden önde algısı doğru bilinen yanlışlardan mı?Yasa ile getirilmiş tüm sorumlulukları yerine getiren işveren açısından geçerli değil. Ancak işveren açısından, işçinin iş ilişkisi süresince çalışmasına ilişkin kayıtların tutulması işverenin sorumluluğunda bulunmakta olup küçük ve orta ölçekli firmalar açısından bu yükümlülüklerin tam eksiksiz olarak yerine getirilmesi oldukça zordur. Bu nedenle toplumda işçi her durumda 1-0 önde algısı çıkarılan bir personelin açacağı ilk dava “İşe geri dönüş” davası mı olmalı?İşe iade için yasada sayılan koşulları taşıyor olmak gerekiyor. Bunlar öncelikle iş akdinin sonlandığı tarihte işçinin çalıştığı şirkette 30 ve daha fazla işçinin çalışıyor olması ve işçinin 6 aydan uzun süre işyerinde çalışıyor olmasıdır. Aynı zamanda iş akdinin belirsiz süreli olması ve iş akdinin işveren tarafından feshedilmiş olması da işe iade davası açabilmenin ön koşullarıdır. Ancak eski işine dönmek istemeyen bir işçinin bu davayı açması doğru olmayacaktır. Nitekim işe iade davalarında tazminat işverenin işe iade kararına rağmen işçiye iş başı yaptırmaması durumunda söz konusu olacaktır. İşe iade kararı sonrası usulüne uygun süresi içerisinde yapılan bir başvuru neticesinde işverenin işçiyi işe başlamak üzere davet etmesi durumunda bu tazminat söz konusu olmayacaktır. Böylesi bir durumda iş başı yapmayan işçi için işe iade hükümleri geçersiz olacak, işe başlatmama tazminatı alamayacağı gibi, boşta geçen süreler içinde kazandığı hak ortadan kalkmış olacaktır. Tüm bu hususlar değerlendirilerek işe iade davası açmak doğru olacaktır. İşe iade davası, işçi tarafından açılacak fazla mesai, ücret alacağı, yıllık izin alacağı gibi davalar açmasına mani işten ayrılırken sözleşme feshi için imzaladığı evrak varsa dava açma hakkı yok mu?Dava açma hakkının ortadan kalkması gibi bir durum hiç bir koşul ve şartta söz konusu değil. Sözleşmenin feshi sırasında ya da sonrasında işçinin işverene verdiği ibranamenin yasal koşullara uygun olup olmadığı gözlemlenmektedir. İşçi tarafından verilen “Herhangi bir alacağım yoktur, ibra ederim.” gibi ifadelerin günümüz emsal Yargıtay kararları karşısında tek başına bir geçerliği kalmamış olup ibranamenin bir nevi makbuz niteliğinde olması ve ödendiği iddia edilen tutarların ve nelerin bu şekilde ibra edildiğinin açıkça belirtilmesi gerekiyor. Yine işveren ve işçi tarafından imzalanan ikale dediğimiz karşılıklı anlaşma ile sonlandırılan iş sözleşmelerinde de ikale şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları önem arz ediyor. Yine işçi tarafından istifaen iş akdi sonlandırılmış olsa dahi işçi istafanamenin iradesi dışında, zorlama ya da baskı nedeniyle elinden çıktığını iddia dava işveren dava açılacağını bilmeden mi hareket ediyor sizce? Dava süreci işveren için zaman kazanımı gibi bir şey olduğu için mi işçiyi işten çıkarırken tam haklarını vermiyor? Çıkarma sürecinde neden uzlaşma yapılmıyor?İşveren işçinin dava açabileceğini bilmekle birlikte haklı olduğunu düşündüğünde uzlaşma yolunu seçmiyor. Tabii ki yargılama süresince ödeme yapmamak niyetiyle süreci uzatmak isteyen işverenler de olabilecektir. İşten ayrılış şekli ve çalışma saatleri gibi hususlarda tarafların mutabık kalmaması durumunda uzlaşma yapılması mümkün olmuyor. Çünkü her iki tarafta kendinin haklı olduğunu iddia ediyor. İşte bu noktada Mahkemeler devreye giriyor ve adaletin yerini bulması adına karar olarak hem işveren hem de işçi için artı bir külfet değil mi?Uzlaşmak yerine dava açmak tabii ki külfetli olacaktır. Ancak tarafların uzlaşamadığı noktada Mahkemeler büyük önem taşımaktadır. Mahkemelerin doğru ve adaletli karar vermesi, ancak konusunda uzmanlaşmış ve deneyim kazanmış yargıçlarla olabileceği olarak eklemek istedikleriniz neler?İşverenler açısından unutulmamalıdır ki bugün kar olarak görülen bazı tasarruf yöntemleri ileri vadede daha büyük ekonomik kayıplara sebebiyet vermektedir. Bu bakımdan işverenlerin yasa ile belirlenen sorumluluklara tam ve eksiksiz uyması, gerek işçi ile iş ilişkisi devam ederken, gerekse de iş ilişkisi sonlandığında iki taraf açısından da daha sağlıklı ve ekonomik olacaktır. Ben ülkemizde de bu anlayışın yavaş da olsa geliştiğini görüyor ve ilerleyen yıllarda bu sorunların giderek azalacağını tahmin ve ümit ediyorum.
Çalışma hayatında yer alan kayıtlı çalışanların sahip oldukları yasal hakları mevcuttur. Bu hakları bilerek çalışmaları, yaşayacakları olumsuz bir durum karşısındaki savunma ve itirazlarında yararlı olacaktır. İşçilerin hakları arasında şunlar yer almaktadır — Aylık ücret hakkı ve sigortalı olarak çalışma hakkı, — İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal fesih hakkı, — Kıdem tazminatı hakkı, — İhbar tazminatı hakkı, — Kötü niyet tazminatı, — Tatil ücretleri, — Mola hakkı, — Süt izni hakkı, — Sendika hakkı, — Mesai ücretlerinin alınması hakkı. İşçiler bu hakların gasp edilmesi durumunda İşçi Mahkemesi’ne bir dava açarak haklarının kendilerine verilmesini talep edebilirler. İŞ DAVASI NEREDE AÇILIR? İş davaları iş mahkemelerinde açılır ancak İş Mahkemesi her yerde bulunmayabilir, özellikle kırsal kesimler ya da küçük yerleşim yerlerinde İş Mahkemesi bulunmadığından işe iade davası açılacak mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesi olmaktadır. İŞ MAHKEMELERİNDE DAHA ÇOK HANGİ DAVALAR VAR? İş mahkemelerinde sık görülen davalara baktığımızda şunları görüyoruz. Büyük kısmı işçi alacaklarından kaynaklanan, alacak ve tazminat davalarından oluşuyor. Hizmet tespit davaları, işe iade davaları ve iş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları da yine yoğun görülen davalardandır. İŞ MAHKEMESİ AŞAMALARI İş Kanunu’ndan doğan uyuşmazlıklar sebebiyle açılmak istenilen davalarda zorunlu arabuluculuk müessesi düzenlenmiştir. Tarafların öncelikle arabulucuya başvurması gerekmektedir. Arabulucu ile uyuşmazlığın çözülmesi hâlinde kısa bir süre içinde sorunlar ortadan kalkmış olacaktır. Ancak arabulucu görüşmeleri esnasında tarafların anlaşamaması hâlinde görüşme sonunda verilmiş olan uyuşmazlık tutanağı ile dava açılabilecektir. ARABULUCUYA NASIL BAŞVURULUR? Her adliyede arabuluculuk başvuru büroları mevcuttur. Büroların olmadığı yerlerde ise sulh hukuk mahkemelerinin yazı işleri, aynı görevleri yapıyor. Kişiler veya vekilleri buradan arabulucu çözüm yoluna başvurmak istediklerini belirten kısa bir dilekçe ile bürolarda verilen formu doldurarak başvurabilirler. İŞ MAHKEMELERİ KARARLARI İş mahkemelerinde yapılacak yargılama sonucunda öncelikle kısa karar, kısa kararın ardından ise kararın tüm gerekçelerini belirtir gerekçeli bir karar verilecek olup bu karar taraflara tebliğ edilecektir. İş mahkemelerinde kararların hangi süre içerisinde verileceğine dair kesin bir cevap vermek doğru olmayacaktır. Özellikle her bir davanın içeriği ve niteliğine göre yargılama süresi değişkenlik gösterecektir. Yerel mahkemenin gerekçeli karar vererek taraflara tebliğ etme süresi; dava konusuna, bilirkişiye başvurulup başvurulmayacağına, tebligat sürelerine ve mahkemenin iş yoğunluğuna bağlıdır İŞ MAHKEMESİ TEMYİZ SÜRESİ KAÇ GÜNDÜR? İş mahkemesinde açılan davalarda sonuç, işçiyi ya da işvereni memnun etmeyebilir. Bu durumda bir üst mahkemeye başvurarak, karara itiraz etmek mümkündür. Üst mahkemeye itirazlar ise temyiz ya da istinaf yoluyla yapılabilir. Peki, iş mahkemesi temyiz süresi kaç gündür? 2017 yılında 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu kaldırıldı, yerine 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu yürürlüğe girdi. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nda kararın tebliği ve tefhiminden 8 gün içinde temyize ya da istinaf yoluna başvurulabiliyordu. 2017 yılında getirilen 7036 sayılı kanunda bu süre 2 haftaya çıkarıldı. İş Mahkemesi’ne açılan davalarda kararlar Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurarak istinaf ya da itiraz edilir. 2017 itibariyle iş mahkemelerinin verdiği kararlar kesin kabul edilmekte ve istinaf yoluna gidilememektedir. Yani, İş Mahkemesi’nin aldığı kararın bildirilmesinden itibaren, istinafa başvuru süresi 2 haftadır. Bu sürenin geçmesi durumunda Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidilemez, karar kesinleşmiş olur. Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 345 ve 361. maddeleri gereğince 2 hafta içinde istinaf ve temyiz yoluna başvurulabilecek. Sürenin başlamasında ise tefhim sözlü bildirme dikkate alınmayacak, istinaf ve temyiz süresi tebliğ yazılı bildirme ile başlayacak. Yeri gelmişken istinafı açıklamayı faydalı görüyoruz. İSTİNAF NEDİR? İstinaf, ilk derece mahkemeleri tarafından verilmiş kararların; olay yönünden veya hukuki yönden üst dereceli mahkemeler tarafından denetlenmesidir. Bölge adliye ve bölge idari mahkemeleri, istinaf mahkemeleri olarak bilinir. TEMYİZ NEDİR? Çok sık bilinen temyiz de istinaf mahkemesi kararlarının hukuki denetimi açısından incelenmesini amaçlayan; belirli bir kanun yoludur. TEMYİZ YOLU KAPALI OLAN DAVALAR Temyizden yararlanılamayacak davalar da vardır. Bunları paylaşalım — Feshin geçerli olup olmadığının tespitine ilişkin açılan işe iade davalarında, — İşçiye işveren tarafından verilen disiplin cezalarına karşı işçinin cezanın iptali istemiyle açtığı davalarda, — İş yeri sendika temsilcisinin iş sözleşmesinin sona erdirilmesi üzerine sendika veya temsilcinin açtığı feshin geçersizliğine ilişkin davalarda, — İşletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yetki tespiti yapılmış bir iş yerinin işletme niteliğinde olup olmadığının tespiti için açılan davalarda, — Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin yorumlanması için açılan davalarda, — Yasa dışı grev veya lokavtın tespiti için açılan davalarda verilen kararları Yargıtay incelemeyecektir. Dolayısıyla bu davalarda temyiz yolu kapalıdır. İş mahkemelerinde karşılaşabileceğimiz dava çeşitlerinden örnekler verelim. İŞÇİ ALACAK DAVASI İşçinin; ücret, prim, ikramiye ve benzer nitelikteki her çeşit mali hakkı, Türk parası ile iş yerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına her ay ödenmelidir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir aydan bir haftaya kadar indirilebilir. İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve kanundan doğan diğer mali hakları ve menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur. İşçi alacak davası için sonuçlanma süresi 540 gün olarak belirlenmiştir. Bu, davanın yaklaşık 18 ay içerisinde tamamlanacağı anlamına gelmektedir. Bunların yanı sıra işçi alacakları davalarında zaman aşımı süresi ise alacağın türüne göre değişiklik göstermektedir. Bu doğrultuda 4857 sayılı İş Kanunu’na göre işçilerin ücret alacaklarına ilişkin zaman aşım süresi 5 yıldır. Yine feshe bağlı alacaklar için zaman aşımı süresi yakın zaman önce 10 yıldan 5 yıla indirilmiştir. İŞE İADE DAVASI İşe iade davası açıldığında bu davanın İş Mahkemesi’nce seri muhakeme usulüne göre 2 ayda sonuçlandırılması gerekir. Kararın temyizi hâlinde de Yargıtay’ın, kararını 1 ay içinde vermesi gerekir. Ancak uygulamada bu sürelere uymak mümkün olmamaktadır. Hem davaların yoğunluğu, hem dilekçe safhalarının uzunluğu, hem araştırılması gereken hususların araştırılmalarının uzun sürmesi nedenleriyle bu kadar kısa sürede işe iade davasının sonuçlanmasını beklemek mümkün değildir Bu konuda kesinlikle bir süre belirtilemez. Davanın niteliğine, dinlenmesi gereken tanıklara, incelenmesi gereken evraklar ve diğer birçok hususa göre bu sorunun cevabı değişir. Hatta her bir davanın, diğerinden farklı sürelerde sonuçlanmasının olağan olduğunu da söyleyebiliriz. Ne iş mahkemesi aşamasında ne de Yargıtay aşamasında kesin bir süre verilmesi imkânsızdır. Ancak kişisel olarak Yargıtay kararlarını tetkik ettiğimizde Yargıtay’ın kendisine gelen temyiz taleplerini ortalama 2 sene içerisinde karara bağladığını söyleyebiliriz. ZAMANAŞIMI OLMAYAN İŞ DAVASI NEDİR? Zamanaşımları işçi alacaklarının hepsinde vardır. Ancak hizmet tespit davalarında zamanaşımı süreleri biraz farklılık gösteriyor. Herhangi bir iş yerinde çalışan işçinin işe giriş belgesi hiçbir zaman verilmemiş ise hizmet tespiti için en fazla 5 yıl içerisinde dava açmak zorundadır. Eğer işçi için sigortalı işe giriş ve aylık sigorta primleri bildirgesinin SGK’ya verilmiş olması, iş yerindeki çalışmanın sigorta müfettişi ya da denetim raporuyla kayıt altına alınmış olmasıyla zamanaşımı süresi olmayacaktır. SONUÇ İş Mahkemesi kaç duruşmada sonuçlanır? Sorusuna cevap aradığımız yazımızda davalara göre değişen duruşma ve sürelerden bahsetmeye çalıştık. İş davasının konusuna göre mahkeme sürecinin de belirleneceği ortadadır. Yalnız şunu belirtmek isteriz ki ülkemizde yapılan hukuki düzenlemelerle davaların kısa sürede sonuçlanması için gayret gösterilmektedir.
Tensip zaptı ile duruşma günü belirlendikten sonra PTT vasıtasıyla özellikle taraflara tebliğ edilir. İddianame ile ceza mahkemesine dava açıldıktan yaklaşık olarak 30-45 gün sonra duruşma davetiyesi elinize ulaşmış Ilk mahkeme ne zaman belli olur?2 Tutuklandıktan kaç gün sonra mahkeme olur?3 Dava tarihi nasıl belli olur?4 Mahkemede hâkim ne sorar?5 Mahkemede ilk duruşmada ne olur?6 Olaydan sonra mahkeme ne zaman olur?7 Cezaevine girenin ilk mahkemesi ne zaman olur?8 Dosya durumu ilk duruşma yapıldı ne demek?Ilk mahkeme ne zaman belli olur?Dilekçe aşaması tamamlandıktan sonra mahkeme tarafından ilk duruşma tarihi belirlenir. Bu süreç mahkemelerin yoğunluğuna göre değişmesine rağmen genellikle davanın açılış tarihinden ortalama 5 – 6 ay sonra ilk duruşma gerçekleştirilir. Dilekçe aşaması kısa olursa dava tarihi daha erkene de kaç gün sonra mahkeme olur?Ceza Muhakemesi Kanununun uyarınca yapılan tutukluluğun incelenmesi en geç, otuzar günlük sürelerle dosya üzerinden, doksanar günlük sürelerle kişi veya müdafi dinlenilmek, yani duruşma yapılmak suretiyle resen tarihi nasıl belli olur?Dava dosyaları ile ilgili detaylara adliyelere gitmeden UYAP Vatandaş Portal Bilgi Sistemi üzerinden ulaşılabiliyor. Dava tarihleri, dava ile ilgili diğer belgeler bu sistem üzerinden görülebiliyor. Sisteme, e-Devlet şifresi, mobil imza ve Elektronik İmza ile giriş hâkim ne sorar?Hakim tanığa öncelikle “anlattırıcı soru” sorar. Sonra çapraz sorgu yapar. Yani hakim hem anlattırır hem de verilen cevapları denetler. Daha sonra tanığı getiren kişiye teslim ilk duruşmada ne olur?Sanığın savunmasından sonra şikayetçi taraf dinlenir. Taraflar ilk duruşmada yargılama konusu olayı anlatır, ceza davasını açan iddianameye ilişkin görüşlerini açıklar. Mahkeme başkanı, üyeler ve savcılık gerekli gördüğünde olayı açıklığa kavuşturmak üzere taraflara ayrıntılı sorular sonra mahkeme ne zaman olur?Şikâyet Süresi Şikâyet süreniz 6 aydır. Buna göre soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse 6 ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma girenin ilk mahkemesi ne zaman olur?Mahkeme tarafından ilk duruşma günü de iddianamenin kabul tarihinden itibaren ortalama 2-3 ay sonraya gelir. Bu duruşma günü, mahkemenin yoğunluğuna göre daha da uzayabilir. Bu da tutuklu yargılananların en az 5-6 ay cezaevinde kalma ihtimallerinin yüksek olduğunu gösterir” durumu ilk duruşma yapıldı ne demek?Mahkeme iddia makamı tarafından hazırlanan dosyayı kabul ettiğinde taraflara duruşma günü için tebligat yapılır. Bundan sonraki süreçlerde davanın görülmesi için duruşmanın gerçekleşmesi gerekecektir. İlk duruşmada mahkeme tarafından kabul kararı okunur ve duruşmanın başladığına dair bir açıklama gerçekleşir.
iş mahkemesi ilk duruşmada ne olur