AçlıkOyunları Kitap Özeti: 13 mıntıka tarafından Capitol' e karşı çıkan isyan sonucunda Capitol 13.mıntıkayı yok etmiş ve diğer mıntıkaları da ceza olarak her yıl her mıntıkadan gelen 12-18 yaş arasındaki 1 erkek ve 1 kızı son bir kişi kalana kadar ölümüne savaştırmıştır. Olaylar Katniss adındaki kızın
Hafız3 kız kardeş tıp fakültesini kazandı GİRİŞ 13.11.2020 18:39 GÜNCELLEME 13.11.2020 18:44
ÜÇKIZ KARDEŞ BU AKŞAM YOK MU, NEDEN YOK? Normalde Salı günleri yayınlanan Üç Kız Kardeş 3 Mayıs Salı yani bugün Kanal D yayın akışında yer almadı.
Annesive bir kız kardeşi öldürürlür ve Suada babası ve diğer kız kardeşi ile birlikte esir alınır. Esir kampında Suada’yı acı bir tesadüf bekler. Etiketler: boşnak, incir kuşları, kitap özeti, saraybosna, sinan akyüz. Hiç yorum yok: Yorum Gönder. Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa. Kaydol: Kayıt Yorumları
CehennemlikKitap Özeti Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanı (1924) • Devletin üst görevlerinde bulunmuş, zengin, yaşlı, emekli Hasan Ferruh Efendi, kız kardeşinin ailesiyle birlikte bir yalıda oturmaktadır. Genç bir karısı ve önceki eşlerinin birinden de çirkin bir kızı vardır, küçükten büyüttüğü yakışıklı
I0bO7. 1946 Son Güncelleme 1950 Üç Kız Kardeş dizisinin İstanbul’da geçeceği biliniyor. birbirine çok bağlı Türkan, Dönüş ve Derya isimli kız kardeşlerin hikayesinin işleneceği dizinin konusu merak ediliyor. İşte Üç Kardeş dizisinin konusu. Üç Kız Kardeş konusu nedir? Üç Kız Kardeş romanından uyarlanan, ekran yolculuğuna yakın zamanda başlamaya hazırlanan dizi, birbirine çok bağlı Türkan, Dönüş ve Derya isimli kız kardeşlerin hikayesini anlatacak. Üç Kız Kardeş dizisi nerede çekiliyor? Üç Kız Kardeş çekim yeri merak edildi!
Kanal D ekranlarında bu akşam İclal Aydın'ın aynı adlı kitabından uyarlanan Üç Kız Kardeş dizisi 1. bölümü ile ekrana gelecek. Türkan, Dönüş ve Derya adında üç kız kardeşin hikayesinin anlatıldığı dizinin oyuncu kadrosu da merak ediliyor. Türkan’ın yaptığı evlilikle zindana dönen ailenin hikayesini konu eden Üç Kız Kardeş dizisi konusu ve oyuncu kadrosu Abone ol Dram ve duygusallığım iç içe geçtiği dizi Üç Kız Kardeş bu akşam Kanal D ekranlarında 1. bölümü ile yayınlanacak. İclal Aydın'ın çok satan, aynı adlı kitabından uyarlanan dizi Üç Kız Kardeş'ın konusu ve oyuncu kadrosu merak konusu oldu. Türkan, Dönüş ve Derya adında 3 kız kardeşin hikayesinin anlatıldığı dizinin başrollerinde Reha Özcan, İclal Aydın, Berker Güven, Özgü Kaya, Almila Ada, Melisa Berberoğlu, Veda Yurtsever gibi başarılı oyuncular var. Türkan’ın yaptığı evlilikle birlikte aileyi saran kara bulutlar ve kardeşlerin başına gelen olaylar seyirciyi derinden etkileyecek. Üç Kız Kardeş dizisi Ayvalık'ta çekiliyor. Dizinin konusu nedir Türkan, Dönüş ve Derya... Biri güzelliği, biri uysallığı, diğeri de asiliğiyle dillere destan, birbirlerine delicesine bağlı üç kız kardeş... Yaşıtları gibi basit hayaller kurarken ne geçmişlerindeki gölge onların peşini bırakacak, ne de talihleri onlardan yana olacaktır. Üç kız kardeş, anne ve babalarıyla mutlu bir hayat sürerken Türkan’ın yaptığı evlilikle birlikte kara bulutlar ailenin üstünde gezinmeye başlayacak, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Türkan, mahsur kaldığı masalsı şatoda mutsuzluğuna kılıflar dikmeye çalışırken Dönüş’ün hayatı, geçmişten gelen büyük sırla alt üst olacak, Derya da dönüşü olmayan bir yola adım atacaktır. Sadık ve Nesrin’se kızlarını uçurumun kenarından alabilmek için bazen kendilerini, bazen de birbirlerini kaybetme noktasına geleceklerdir. Nerede çekiliyor Dizinin çekimleri Ayvalık'ta gerçekleştirilmektedir. Üç Kız Kardeş dizisinin çekimleri Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde yapılmaktadır. Dizideki mekanlar burada geçiyor. Oyuncular kimdir Reha Özcan, İclal Aydın, Berker Güven, Özgü Kaya, Almila Ada, Melisa Berberoğlu, Veda Yurtsever, Tayfun Eraslan, Benian Dönmez, Nazlı Senem Ünal, Murat Çidamlı, Demircan Kaçel, Vural Şahanoğlu, Hakan Atalay, Mert Özcan, Ece Baliç REHA ÖZCAN- SADIK Sadık karısına, kızlarına daha doğrusu köklerine, sevdalı bir Postane Müdürü’dür. Anne ve babasını küçük yaşta kaybedince kardeşlerinin tüm ailesi olmasından kaynaklı her zaman ailesinin herşeyden önde tutmuştur. Doğduğu Ayvalık’tan ayrılmayı hiç istemese de karısı Nesrin’in isteğine karşı gelememiş, Eskişehir’e yerleşmiştir ama aklı hep köklerinde, Ayvalık’tadır. Ve bir gün dayanamayıp Nesrin’den gizlice Ayvalık’a tayinini istediğinde evliliği bitme noktasına gelmiştir. Ama kızları Dönüş, bu evliliğin de uçurumdan dönüşü olmuştur. Yani Dönüş bebek Nesrin’in Ayvalık’a ve evliliğe dönüşünün simgesi olmuştur. Sadık ve Nesrin, peri masalı hayatı yaşadığını zannettikleri kızları Türkan’ın aslında nasıl bir cehennemde yaşadığını öğrenir. Küçük kızı Derya ise başka bir uçurumun eşiğindedir. Sadık, tüm hayatını kızları ve karısına adasa da birçok şeye gücü yetmeyecektir. İCLAL AYDIN- NESRİNNesrin, Sadık’ın aksine doğduğu topraklara kök salmak değil, o topraklardan kopmak için elinden geleni yapan bir kadındır. Hiçbir zaman Ayvalık’ı ve o dar çevreyi sevmemiş, kendisini onların içinde hep mutsuz ve baskı altında hissetmiştir. Kızları ve Sadık sebebiyle topraklarına dönmek zorunda kalsa da hiçbir zaman gerçek anlamda mutlu olamayacaktır. Nesrin’in hayata karşı bitmek tükenmek bilmeyen bir kavgası vardır. Ailede onun koyduğu kurallar geçerlidir. Onun bu kuralcı tavrı, öğretmen olmasıyla ilgili olsa da Nesrin doğuştan baskın bir karakterdir. Sadık buna sırf onu sevdiği için boyun eğse de gün geçtikçe Nesrin’in bu başına buyrukluğundan çok rahatsız olacaktır. Nesrin ne yaptıysa ailesi için yapmıştır. Ama bunun Nesrin’in hırslarıyla ilgili olduğunu herkes bilmektedir. Kızlar, ellerinden kayıp gitmek üzereyken Nesrin ve Sadık’ın bitmek bilmeyen hesaplaşması başlayacaktır. BERKER GÜVEN- SOMERAyvalık’ın en varlıklı ailesinin Rüçhan ve Özer’in biricik oğulları. Yurtdışında okuduğu sırada Mine ile tanışmış, ailesinin tüm engellemelerine rağmen onu bırakmamıştır. Türkanla evlenmeye, maddi korkuları sebebiyle göz yummuş ama Türkan’a bir eş olmayacağına söz vermiştir. Onun kalbinin tek sahibi Mine’dir. Ama Somer gün geçtikçe Türkan’ın iyiliğine kayıtsız kalamayacak annesi ve sevgilisinden görmediği anlayışı ve inceliği onda görecektir. Somer, anne gölgesinde büyüyüp sonrasında Mine’nin himayesinde yaşadığını çok geç fark edecektir. Türkan’ın içindeki cevheri gördüğünde belki de çok geç olacaktır. ÖZGÜ KAYA- TÜRKANTürkan, peri masalı içindeki bir Külkedisi, masalsı şatoya kapatılmış bir Rapunzel... Hayatı dışardan masal alemi gibi görünse de kapalı kapıların arkasında sadece Türkan’ın gözyaşları vardır. Türkan, güzelliği dışında hiçbir meziyete sahip olmadığını düşünmüştür hep. Öyle olmasa annesi onu sadece “güzelim” diye sevmezdi. Ailenin ilk göz ağrısı olan Türkan her zaman annesinin güzel, narin, kırılgan kızıydı, onun hep korunmaya muhtaç olduğunu düşünürdü, onu öyle yetiştirdi. O yüzdendir ki Türkan hayatındaki hiçbir şeyi seçme hakkına sahip olmadı. Kocasını da evlendikten sonra yaşadığı cehennem hayatını da kendi seçmedi. Merdivensiz kuleye kapatılmış bir Rapunzel olarak kaderine daha ne kadar razı olacağını kimse bilmemektedir. ALMİLA ADA- DÖNÜŞSadık Bey ile Nesrin Hanım’ın ortanca kızları, babası Sadık Bey’e huyu suyu en çok benzeyen kızıdır. Edebiyat okumak istemiş ama geçirdiği rahatsızlıklar ve maddi sıkıntılar buna imkan vermemiş, ablası evlenip, kardeşi de üniversiteyi kazanıp evden gidince anne babasıyla bir başına kalmıştır. Kendisini Çalıkuşu romanının Feride’si ile karşılaştıran Dönüş, aslında romanın Munise’si olduğu gerçeğiniÇalıkuşu Feride’nin kızı, yıllar sonra öğrenecektir. Dönüş’ün en büyük aşkı Serdar’dır. Nesrin, Dönüş’ü Serdar’dan hep uzak tutmaya çalışmıştır. Belki bir süreliğine başarılı olmuştur ama yıllar sonra iki aşık yeniden buluşacaktır. MELİSA BERBEROĞLU- DERYASadık ve Nesrin Hanım’ın en başına buyruk, en açık sözlü, en asi, “Erkek Fatma” lakaplı kızıdır Derya. Kedilere, köpeklere, ağaçlara, kuşa, böceğe karşı sevgi besleyen, onları kollayan, sahiplenen, her birine birbirinden güzel isimler veren Derya mimar olmak niyetindedir. Hayallerinin peşinde koşmak için hiçbir engele takılmaz ama ne yazık ki en büyük engel yine kendisidir. Uçarılığı, tezcanlılığı ve asiliği onu hata yapmaya sürükleyecek, yanlış insanları tercih edecektir. Hayatımın aşkı diye tutunduğu kendisinden yaşça oldukça büyük olan sorumsuz, serseri bir hayat yaşayan Hakan, genç kızı dönülmesi belki de imkansız yollara sürükleyecektir. NAZLI SENEM ÜNAL- MİNEMine, Somer’le İngiltere’de tanışmış ve ona aşık olmuştur. Rüçhan Hanım’ın tüm engellemelerine rağmen aşklarını koruyacak, Somer’den bir kızı olacaktır. Mine, Türkan ve ailesi için her zaman öteki kadın olmuştur. Ama kimse Somer’in yanında değilken o yanında olmuş, onu en kötü anlarında yalnız bırakmayan tek kişi olmuştur. Rüçhan’ın, sevgilisini elinden almasına izin vermeyecek, bunun için her şeyi yapacaktır. DEMİRCAN KAÇEL- MESUTAlmanya’ya göçen ailesi, engelli olduğu için Mesut’u yanlarına almamıştır. Bedensel gelişimi 16 yaşında, zihinsel gelişimi ise 8 yaşında durmuş, ailesinden gelecek mektup umuduyla sürekli postacı İrfan’ın mektuplarını çalmaktadır. Postane Müdürü Sadık’la tanışması ve onun manevi oğlu oluşu böyle başlamıştır. Sadık Bey onu evine aldıktan sonra Mesut mutlu olsun diye ona üzeri yazılı zarflar verecek, Mesut bu zarfları ömrünün sonuna kadar gizemlerle dolu kutusunda saklayacaktır. TAYFUN ERASLAN-ÖZERÖzer, aile, evlat, eş, sadakat gibi değerlerin hepsinden uzak, sadece kendi istekleri için yaşayan bir adamdır. Ne iyi bir baba, ne iyi bir eş olmuştur. Karısını defalarca aldatmış, oğlunu ve karısını bir gün bile ciddiye almamıştır. Ailenin tüm sorumluluğunu Rüçhan’ın üzerine attığından ailenin başına gelen her felakette Rüçhan’ı sorumlu tutar.
Üç kız kardeş dizisi nerede çekiliyor? 3 kız kardeş kitaptan uyarlama mı ,gerçek hikaye mi? 3 kız kardeşin hayat hikayesini aile sıcaklığı ile anlatan 'Üç Kız Kardeş' adlı dizi Kanal D ekranlarında izleyicisi ile buluşmaya hazırlanıyor. Doğa harikası manzaralara sıkça yer verilen dizinin nerede hangi ilde çekildiği izleyiciler tarafından merak edilip araştırılamaya başlandı. İşte Üç Kız Kardeş adlı dizinin çekildiği il ve ilçe... Üç kız kardeş dizisi nerede çekiliyor? 3 kız kardeş kitaptan uyarlama mı ,gerçek hikaye mi? 3 kız kardeşin hayat hikayesini aile sıcaklığı ile anlatan "Üç Kız Kardeş" adlı dizi Kanal D ekranlarında izleyicisi ile buluşmaya hazırlanıyor. Doğa harikası manzaralara sıkça yer verilen dizinin nerede hangi ilde çekildiği izleyiciler tarafından merak edilip araştırılamaya başlandı. İşte Üç Kız Kardeş adlı dizinin çekildiği il ve ilçe... 3 kız kardeşin isimleri Türkân, Dönüş ve Derya'dır. Sadık Bey ve Nesrin Hanım'la birlikte kucak kucağa oturur ve onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlar. Üç Kız Kardeş, Süreç Film imzalı, yönetmenliğini Eda Teksöz'ün yaptığı, senaryosunu Erkan Birgören ve Betül Yağsağan'ın yazdığı, 22 Şubat 2022 tarihinde Kanal D'de yayımlanmaya başlayacak olan dram türündeki Türk televizyon dizisidir. Üç kız kardeş dizisi nerede çekiliyor? Üç kız kardeş dizinin nerede çekildiği izleyiciler tarafından merak ediliyor. Doğal güzellikleri sıkça ekranlarda izleyicisine gösteren dizinin Balıkesir Ayalık'ta çekildiği öğrenildi. 3 kız kardeş kitaptan uyarlama mı ,gerçek hikaye mi? 3 kız kardeş dizisi kitaptan uyarlanan diziler arasına girdi. Dizi İclal Aydın'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Dizi gerçek bir hikaye değildir. 3 kız kardeş oyuncuları İclal Aydın'ın aynı adlı romanından uyarlanan üç kız kardeş adlı dizi oyuncu kadrosu ile de dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Dizide genç oyuncularla birlikte tecrübeli oyuncular birlikte rol almaktadır. İşte Üç kız kardeş dizisinin oyuncuları... İclal Aydın - Nesrin rolündeÖzgü Kaya - Türkan rolündeAlmila Ada - Dönüş rolündeMelisa Berberoğlu - Derya rolündeReha Özcan - Sadık rolündeBerker Güven -Veda Yurtsever - Rüçhan rolündeBenian Dönmez -Nazlı Senem Ünal -Demircan Kaçel - Mesut rolündeVural Şahanoğlu - Serdar rolündeHakan Atalay - .
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri SÖZDE KIZLAR ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ Yazarı Peyami Safa Sayfa Sayısı 208 Konusu Küçük yaşta annesini kaybeden Mebrure’nin Yunanlılardan kaçan babasını bulmak için Anadolu’ya gitmesi ve babasını araması. Özeti Mebrure küçük yaşta annesini kaybetmiştir. Babasına çok düşkündür ve onu çok sevmektedir. Namusuna düşkün bir genç kızdır. Mebrure’nin babası Tuhafiyeci İhsan Efendi küçük bir mağazada kendisi ve tek varlığı olan kızı için çalışan bir ticaret adamıdır. Yunanlılar babasını casus diye yakalamak isteyince babası kimseye haber vermeden mağazasını bırakır ve kızını arkadaşlarına emanet ederek ortadan kaybolur. Mebrure babasını bulma umuduyla Bursa’dan ayrılır. İstanbul’a gider. Yunanlıların batı Anadolu’ya işgali üzeri İstanbul’a gelen Mebrure burada uzaktan akrabaları Nafi Beylerde kalır. Onun İstanbul’a geliş sebebi işgalcilerin zulmünden kaçıp bu ailenin yanına, himayesi altına sığınmaktan çok, Anadolu’da iken kaybettiği babasından haber almak içindir. Ancak Mebrure İstanbul’da hiç de ümit etmediği meselelerle karşı karşıya kalır. Nafi Bey’in ölümünden sonra Nazmiye Hanım köşkü idare etmeye başlar. Nazmiye Hanım’ın köşkü herkes tarafından kötü bilinen, içinde bulunan kızlara "sözde kızlar" diye hitap edilen bir köşke dönüşür ve köşk sosyetenin zevk ve eğlenti yeri olur. Burada sık sık danslı, içkili eğlenceler kabuller düzenlenmektedir. Mebrure için bu köşk büyükten küçüğe, kadından erkeğe kadar hep sefih, zevk düşkünü, hafif meşrep insanlarla doludur. Mebrure eğlencelerden elinden geldiğince uzak durmaya çalışır ve arada fırsat buldukça Muharicin idaresine uğrayarak babasını sorar. Mebrure için bir diğer mesele de Nazmiye hanım’ın oğlu Behiç’tir. Mebrure köşke girdiği ilk günden itibaren Nazmiye Hanım’ın oğlu olan Behiç’in dikkatini çeker. Behiç onu beraber olduğu kızlar gibi sandığından kendi yöntemleriyle elde etmeye çalışır. Behiç’in kız kardeşi Nevin, Mebrure’ye yardım eder. O günlerde yapılacak eğlence için Mebrure’yi hazırlar. Bu eğlence Nevin’in doğum günüdür. Hem de köşkün klasikleşmiş eğlence günlerindendir. Nevin’in sevdiği Siyret, Behiç’e aşık olan Belma ve ağabeyi Salih, Naciye Hanım ve onların sınıfından olan diğerleri köşkte davete katılır. Nevin yirmi beşine yaklaşan bir genç kız, fakat gözlerini dolayan çürüklü boşluklarla adeta beş çocuk doğurmuş bir kadına benzemiş. Cerahpaşa’da oturan ve Behiç’e aşık olan Belma ve ağabeyi Salih ve Nevin’in aşık olduğu Siyret ve diğer arkadaşları ve arkadaşlarının aileleri eğlencede bulunan kalabalık bir gruptur. Mebrure bütün bu insanların bu köşkte yalnız birbirlerine eğlence ve heyecan vermek için yan yana gelen İstanbul’un bu iğrenç ailelerden bahsedildiğini çok işitmiştir. Mebrure’yi kendi yöntemleriyle elde edemeyeceğini anlayan Behiç kendini değiştirmiş gibi göstermeye çalışır. Çünkü Mebrure’yi yaşadığı hayat tarzı olan "kumar oynayan, herkesin çok iyi anlamış herkesi gülünç ve manasız görebilmiş kendi arzularına göre yaşamanın sırrını keşfetmiş bir mahluk, sahtekar, yalancı, nankör" kişiliğiyle elde etmesi mümkün değildi. Kendini tamamen değiştirmiş gibi göstermeye çalışır. Bu plana Nevin ve annesi Nazmiye Hanım da yardımcı olur. Mebrure’nin kafası karışıktır. Behiç, eski Behiç değildir. Mebrure’yi elde etmeye çalıştığından olmadığı gibi namuslu, erdemli, dürüst bir insan rolü oynamaktadır. Nevin’in aşık olduğu Siyret’in partide Güzide ile beraber olduğu öğrenilir. Güzide henüz 16 yaşındadır. Annesi bu durumun temizlenmesi için evlenmeleri gerektiğini söyler. Aksi taktirde Siyret’i itibarına leke sürmekle tehdit eder. Siyret buna hiç itiraz etmeden kabul eder. Çünkü zaten Güzide’nin annesinin istediği kızına zengin bir kocadır. Evlenmezse her türlü rezaleti çıkaracağını bilir. Evlendikten hemen sonra boşanacağını söyleyerek Nevini de rahatlatır. Böylece olay örtbas edilmiş olur. Nadir Mebrure’ye babasının izini bulduğunu söyler. Fakat oradan da ayrıldığını öğrenir. O gün Nadir ve Mebrure Fahri’ye giderler. Sohbet esnasında köşk konusu da geçer. Köşktekiler için "sözde kızlar" isminibilgi verdiği Nadir onları "serbest kaldıkları zaman hiçbir şey yapmaktan çekinmeyen mahluklar, koca aramaya başlayınca da sıkılgan, utangaç” varlıklar olarak niteler. Belma ve Salih, iki kardeş kötü günler geçirmeye başlarlar. Zaten konaktan da ellerini eteklerini çekmişlerdir. Salih delirmiştir. Çünkü Belma yataklara düşecek derecede hastadır. Nadir, Mebrure’yi Belmaların yaşadığı eve götürür. Mebrure’nin öğrenmesini istediği bazı şeyler vardır. Belma, Mebrure’ye başından geçen her şeyi anlatır. Belma ona Behiç’le ilişkisini, bu ilişki sonucunda “gayri meşru” bir çocuğun olduğunu, çocuğun Behiç tarafından diri diri gömüldüğünü anlatır. Daha sonra olayları zabıtaya aksettiren bir mektubu Mebrure’ye veren Belma intiharla hayatına son verir. Artık konakta hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Behiç tutuklanır. Sözde kızların bu iğrenç ve insanlık dışı yuvasına bu son olay büyük bir darbe indirir. Bu meselenin etkisiyle Behiç’ten uzaklaşan Mebrure, arkadaşı Fahri ile birlikte haber aldığı babasının yanına Amasya’ya gider. Mebrure babası İhsan Efendi’yi bulur. Birbirine kavuşan baba kızın tek arzusu buralardan gitmek, ait oldukları Anadolu topraklarına geri dönmektir. Baba kızın yanında bir de Fahri olacaktır. Ana Fikri Büyük insanlar bile bazı yanlışlar yapabilir ve küçük yanlışlar büyük hatalara neden olabilir. Şahıslar, Kahramanlar MEBRURE Mebrure “hayırlı, makbul, beğenilmiş” anlamlarına gelmektedir. Babasını küçük yaştan beri görmeyen, babasını bulmak için Anadolu’daki isyanlar sebebiyle İstanbul’a göç eden erdemli bir kızdır. Bu dünyaya, maddiyata bağlı değildir. Behiç ve ailesinin içinde bile namusunu korumayı başarmıştır. Anadolu’dan babasını aramaya gelen Mebrure başına gelen pek çok kötü olaydan sonra bile bu amacından vazgeçmeyecek kadar kararlı bir Türk kadını olarak gösterilir. Tek amacı babasını bulmak olan Mebrure’nin parası yoktur. Bu amacından vazgeçmemek uğruna, karakterinin düzeldiğine inandığı Behiç ile evlenmeyi bile düşünür. Mebrure tuttuğunu koparan ve hırslı bir kadındır. BEHİÇ Kızları vaatlerle kandırmaya çalışan hatta çoğunu kandıran birisidir. Eğlenceye, kadına, bu dünyaya hayli düşkündür. Kötülükleri kolayca yapabilecek bir karakterdedir. BELMA Belma “faydasız, iri, kaba şey” anlamlarındadır. Köşkte çalışan ve Behiç’in tuzağına düşmüş hizmetçidir. Belma ne Nazmiye Hanım ve ailesi gibi tümüyle kötüdür ne de Fahri, Nadir ve Mebrure gibi tümüyle iyidir. NAZMİYE HANIM Nafi bey’in kızı, köşkün sahibi ve eğlenceye düşkün birisidir. Behiç ve Nevin’in annesidir. Kötü karakterli bir kadındır. Çocuklarının yaptığı uygunsuz davranışlara göz yumar. Behiç’in Mebrure’ye tecavüz girişimine, Siyret ve Güzide’nin birlikteliğine göz yumar. Yalnızca bu dünyaya aittir, nefsine hakim olamamaktadır. NEVİN Nevin “yeni olma” anlamına gelmektedir. Nevin kötü batılılaşmanın sembolü gibidir. Batılılaşmayı sadece biçimce gerçekleştiren bu genç kadın da annesi ve kardeşi gibi kötü karakterdedir. FAHRİ Fahri “şeref, onur için, parasız, maaşsız, aylıksız, ücretsiz görülen iş” anlamlarına gelmektedir. Şerefli, namuslu, karşılık beklemeyen iyilik yapan bir kişidir. NADİR Nadir “seyrek, az bulunur” anlamındadır. Nadir, Mebrure’nin babasını bulmasına karşılık beklemeksizin yardım eden ender insanlardandır. Ayrıca Nazmiye Hanım’ın konağına girip çıkan neredeyse tek iyi insandır. SALİH Salih “dinin emrettiği şeylere uygun harekette bulunan” anlamındadır. Babası Mustafa Efendi Salih’e bu ismi koymuştur fakat oğlu tam zıttı bir hayat sürmektedir. Zengin, gösterişli bir hayata özenir, kız kardeşinin başına gelen felaketlerden sonra delirir. Delirmeden önce iyi ve kötüyü ayıramazken, delirdikten sonra bu kabiliyeti gelişir. GÜZİDE Güzide küçük bir kız çocuğudur. Siyret’in kurbanıdır. Kötü bir oyunun içerisindedir fakat olayların farkında değildir. Siyret’ten hamile kalınca onunla evlenir. Siyret bu evliliği gerçekleştirir fakat amacı bir süre sonra Güzide’den boşanmaktır. SİYRET Siyret, Behiç gibi kadına, zenginliğe, gösterişe bir hayli meraklıdır. Aynı Behiç’in Belma’nın hayatını mahvetmesi gibi, Siyret de Güzide’nin hayatını mahvetmiştir. Olayın Geçtiği Yer, Mekan İstanbul Olayın Geçtiği Zaman Birinci Dünya Savaşı sonrası Mütareke dönemi “ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYorumu Çok güzel bir site bu site sayesinde performans notumu alacağım ->Yazan Mansur 11. **Yorum** ->YorumuÇok güzel bir site bu site sayesinde performans notumu aldým tam not olmasada aldým yani ->Yazan 10. **Yorum** ->Yorumu Gerçekten süper bir site . Bu site sayesinde performans ödevim den tam not aldým . ->Yazan Cabbar Bey 9. **Yorum** ->Yorumu şahane bir site burayı sevdimm ->Yazan Buse. Er 8. **Yorum** ->Yorumu SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM... ->Yazan sıla 7. **Yorum** ->Yorumu valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden mugladan sevgiler.... ->Yazan kara48500.. 6. **Yorum** ->Yorumu çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim. ->Yazan Tuncay. 5. **Yorum** ->Yorumu ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. ->Yazan efe . 4. **Yorum** ->Yorumu ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun ->Yazan rabia.. 3. **Yorum** ->Yorumu Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim ->Yazan pınar.. 2. **Yorum** ->Yorumu çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor ->Yazan ESRA.. 1. **Yorum** ->Yorumu Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. ->Yazan Hasan Öğüt. >>>YORUM YAZ<<<
Kanal D ekranlarının yeni sezon dizilerinden olan başrollerinde de İclal Aydın ile Reha Özcan’ın yer aldığı Üç Kız Kardeş, izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Aile ve kardeşlik bağlarını konu alan, samimi ve sıcak bir aile öyküsünü barındıran, Türkan, Dönüş ve Derya isimli kız kardeşlerin hikayesini anlatan Üç Kız Kardeş dizisi merakla bekleniyor. Üç Kız Kardeş Kitap Özeti Üç Kız Kardeş romanı buz gibi soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak bambaşka bir kitap gibi. İçerisinde güzel günlerden acılı saatlere, hastalıklardan sırlara, hayallerden unutulmaz aşklara, ihanetten sevgiye, iyiliklerden merhamete, dostluktan kardeşliğe kadar her şeyi içerisinde barındırmakta. Kısacası İclal Aydın’ın Üç Kız Kardeş kitabı hayatın içerisinde insana dair ne varsa her duygundan söz edilen Ayvalık’tan başlayarak Ayvalık’ta sona eren samimi bir hikayenin sadece ana teması. Defne’nin New York’a geleceği gün teyzesi Dönüş tarafından uçağa binmeden hemen önce sırt çantasına bir kitap koymasıyla birçok gerçek bambaşka hayatları da beraberinde getirir. Artık o defterde yazan her şey sadece Defne’ye aittir. Kardeşlerin en büyüğü olan Türkan, ortancaları Dönüş ve en küçükleri Derya’nın hikayesi olan Üç Kız Kardeş’in anneleri ilkokul öğretmeni babaları ise PTT müdürüdür. İlk çocuk olmakla birlikte oyuncak bir bebek gibi büyütülen Türkan, o dönemlerde Eskişehir’de ikamet etmektedir. Babaları Sadık’ın tayini Ayvalık’a çıkınca annesi de tayinini oraya aldırmak durumunda kalır. Ancak asıl bilinmeyen hadise annelerinin hamile olmasıdır. Kocasından ve kızından ayrı bir hayat yaşamak durumunda kalan anne zor bir hamilelik döneminden sonra Dönüş’ü dünyaya getirir. Ancak doktorlar bebeğin yaşama şansının az olduğunu söylerler. Ayvalık’ta bulunan çocuk doktoru Metin Bey’in de yardımlarıyla Ankara’ya götürülmesine rağmen kısa zamanda her şey yoluna girer. Ve nihayet Nesrin Hanım’da tüm zorluklardan sonra Ayvalık’a gelir. Haftalarca Dönüş için uğraşan Metin Bey’inde Serdar adında bir çocuğu olur. Bir süre sonunda iki kız kardeşe Derya adına bir kardeş daha katılır. Liseden mezun olduktan sonra Türkan’a İstanbullu zengin bir aile talip olur. Rüçhan Hanım özellikle Türkan’ın zarifliğine, güzelliğine ve iş bilmesine hayrandır. Oğlu da tahsilini Avrupa’da tamamlamış daha sonrasında İngiltere’ye gitmiş ve sonunda Türkiye’ye geri dönmüştür. Ancak gerçekler aslında hiçte öyle değildir. Defne Türkan’ın kızıdır. Dünyaya geldiği zaman hastane ziyaretinden bir gün sonra anneleri Nermin Hanım hayatını kaybeder. Geride kalan büyük sır ise Türkan’ın vicdan azabı ile gün yüzüne çıkar. Erkek çocuğu havasında korkusuz ve başına buyruk olan Derya’da İstanbul’da Mimarlık Fakültesi’ni kazanarak üniversiteye gider. Dönüş çocukluk aşkı olan Serdar’a aşıktır. Serdar’da Ankara Tıp’ta okumaktadır. Dönüş’ünde en büyük korkusu onu sonsuza kadar kaybetmektir. O da çok uğraşmasına rağmen panik atak yüzünden o çok istediği Edebiyat Fakültesi’ni kazanamaz. Serdar’da Dönüş’e aşık olmasına rağmen ona yıllarca mektup yazmasına rağmen ne bir haber alabilir ne de karşılık duyabilir. Gizli aşk senelerce kimseden habersiz devam eder. Bu güzel ailede birde Mesut vardır. Mesut’ta kimsesiz bir şekilde Ayvalık’ta dolanırken Sait Bey tarafından himaye altına alınır. Sait Bey’in ona sırtındaki paltoyu hediye etmesi ile Mesut ölene kadar o paltoyla gezer ve ona Baba’ diye hitap eder. Yaş olarak ne kadar büyük olsa da zekası gelişmeyen bir birey olan Mesut bir gün sobada tomarla para yakar. O para aslında onların evi, barkı tüm geleceğidir ve beş parasız kalmalarına neden olur. Derya ise üniversitede tanıştığı Erdem ile evlenir ve ondan bir kızı dünyaya gelir. Halası Dönüş için birçok kısmet bulsa da onun aklı hala Serdar’dadır. Nihayet halası bir kısmet bulur ve Dönüş bir anda karşısında Serdar’ı bulunca neye uğradığını şaşırır. Serdar ve Dönüş aile arasında düzenlenen sade bir törenle evlenir. Türkan’da kocası Somer’in yıllarca çilesini, yokluğunu, çapkınlığını, ihanetlerini, kaynanası Rüçhan’ın hakaretlerini, dayaklarını yaşadıktan sonra kızı Defne’yi de yanına alarak boşanır. Yıllar sonrasında ise karşısına çıkan kendi hayat mücadelesini verdiği şirketin sahibi ve patronuna aşık olarak onunla evlenir. Artık O’da yaşantısında mutludur. Derya tüm hırsını, ilgisini, enerjisini iş hayatına yöneltip kızını ve kocasını ihmal edince evliliğinde çatırtılar başlar. Kocası Erdem boşanmak istediğini ve O’nu aldattığını söyler. Oysa attığı bu yalana kendi bile utanırken tek isteği Derya’nın dikkatini kendisinde toplamaktır. Hayatı kitaplar, şiir olan, kendi halinde naif ruhlu Dönüş çocukluk aşkına kavuştuktan sonra Can adında bir erkek çocuk dünyaya getirir. Her şey tamda yolunda giderken Dönüş’ün kanser olduğu ortaya çıkar. Ve ailesinin de desteğiyle o günleri atlatır. Sırları ve hatıralarıyla birlikte bildikleri, sonradan öğrendikleri ile hastalık döneminde yazmaya başladığı defter bir gün Derya’nın eline geçer ve bu ortaklığa Türkan da şahit olur. İşte tüm bilinmeyenlerde o vakit ortaya çıkar. Dönüş’ün yeğeni Defne’ye eğitim için giderken gizlice tutuşturduğu hayat hikâyeleri artık tamamen ona emanettir.
3 kız kardeş kitap özeti