Aklımdakikişi karşımda Kişisel Tarot Danışmanlık için👇 WhatsApp : +90545 386 94 00 #aklımdakikişi #Tarot #Aşk #Desteseç Aklımdaki kişi beni nasıl görüyor?
Birde diplomatik resmi olanları var. Bir kere Güney Kore internet bağlantısını eğitimde en düzgün ve sorunsuz kullanan ülke. Nüfusu 50 milyon olmasına rağmen ülkede 400'den fazla üniversite var. Ülkedeki okur-yazarlık oranı %85'lerin üzerinde. Üniversitelerin harçları $3000'dan başlıyor ama sadece yabancı öğrenci
Zihninen iyi olduğu, enerjimizin en yüksek olduğu zamanı belirlemek zaman yönetimi için önemli faktör. Zihninizin en iyi çalıştığı zamanda bir şeyler öğrenmeyi en bitkin zamanları da günün sıradan işlerine vakit ayırabilirsiniz. Benjamin Franklin'in 5
Bengerçekten beğendiğim kitapları Kütüphanemde paylaşacağım. Sizin tavsiyelerinizi de merakla bekliyorum çünkü hayatımı en çok farklılaştıran, zenginleştiren kitaplar sıklıkla bana tavsiye edilenler olmuştur. Kütüphanemde on başlık üzerinden kitap tavsiyelerimi inceleyebilirsiniz. (449 mevcut, devamı gelecek) Atatürk – 22 Biyografi – 30 Liderlik / Yöneticilik
ai bu kazanmak. ea. aidatlar bizim cemaatimize gelsin. hş. sevabı yatay ilişkişye çevirdiğimiz için, sevabın anlamına da değişiyor. aş. onu söyleyecek. ihlas odur ki, ehli iman kimden istifade ederse etsin, istifadesine taraftar olmaktır. onu kastediyor orada zaten. espri gibi geldi ama altında yatan mana var.
AORravM. yıllar yıllar önceydi. iş yerindeyim. atölyeye indim, makastar arkadaşa bir şey sıra arkadaşın da bir derdi var, kafası dağınık mı dağınık. düşündükçe dağıtıyor, dağıttıkça doğru gittim masada kesim yapıyor, karşısına geçip seslendim, duymadı."neyse şimdi elinde makine var, ne olur ne olmaz, bir de ben dikkatini dağıtmayım, işi bitsin de bi" dedim usluca karşısında bekliyorum ama kafa nasıl bulanıksa görmüyor beni. ben onu düşünürken böyle, o kim bilir neleri geçiriyor zihninden?demeye kalmadı "allllaaaaahhh" diye bir çığlık attı!aman allah'ım! ben bir yerini kesmesin diye akıllıca beklerken o ne yapıp etti kesti mi kendini? aklıma gelen başıma mı geldi, ne yapayım? nerelere gideyim ben?nerelere mi gideyim? dur nereye? en yakında sen varsın hiçbir yere gidemezsin deyip teselli edip, kendimi kendime getirdim önce. ama beni aldı bir telaş!böyle durumlarda öğrenmişim bi, "kopan organın geri dikilebilme ihtimali"ni düşünüyorum. her şey o kadar hızlı ilerliyor ki...sesleniyorum arkadaşa noldu? nereni kestin? bakayım! tutuyor hop yukarı-hop aşağı indiriyor acı içinde, göremiyorum. telaşım gittikçe artıyor. görmem lazım parmak mı gitti? hafif bi sıyrık mı? ne?kopma varsa organı arayacağım aklımdaki bir inliyor ki, bir yerleri koptu kesin diyorum. yardım istiyorum bir yandan. acele etmemiz lazım, o psikolojiyle "elini göster!" diye bi bağırmışım, kendine geliyor ve masanın altından yukarı çıkarıyor elini. anam o el yukarı kalktı ya, kan bileklerinden-dirseklerinden akıyor, o halde zar zor incelemeye çalışıyorum eksik var mı? yok. tamam. indir o eli, patrona haber vermesi lazım, birinin ilkyardım malzemelerine ulaşması lazım...vs. hepsine birden koşuşturuken etrafta ne olduğunu anlamamışım. kendime geldiğimde bir de ne göreyim?millet patır patır dökülüyor! hayırdır inşallah abilerim ablalarım?filmlerde olur ya, bir virüs bulaşır herkes birden hakkın rahmetine elini kesmesiyle etrafa bir bakteri ordusu yayılıyor ve herkes tek tek devrilmeye başlıyor. napıyorsuz? sırası mı? başka zaman mı bulamadınız ya?devrilmeyenler de hayatlarına aklını yitirmiş olarak devam etmeye çalışıyor. öyle ki işitme engelli bir stajyeri baygınlığından kurtarmak için bilincini yitirmiş bir arkadaş kıza ismiyle seslenip duruyor, kız tepki göstermiyor diye endişelenip daha da yüksek sesle bağırıyor! kız haliyle duymuyor ama duyanlar da bağıran arkadaşın sesinden dolayı ani işitme kaybı etrafa biri bir yandan bayılıyor, diğeri diğer yandan bayılmaya çalışıyor. birileri bayılanları başka yere taşıyor, hiç umut olmayanları çıraklar süpürüyor görünen, diğer bakışımda kayboluyor tam bir kaos!ordan ömer hayyam çıkıp geliyor"denizde boğulan su damlacığı,toprakta eriyen toz zerreciği,bu dünyadan göçüşümüz nedir ki?değersiz bir böcekbir göründü, bir yok oldu."bi sen eksiksin hayyam, valla ne iyi yaptın geldin şu karmaşaya!sonra bakıyorum, peki ben niye hayattayım?muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil bakteriyofajda mı mevcut? yoksa süper kahraman ben miyim?bu arada elini kesen arkadaşı bıraktık artık. ne geldiyse başımıza onun pis bakterileri!diyemiyoruz tabii. ona da ilkyardım yapılıp hastaneye gidince, bakterileri de peşinden gidiyor ve ayılıp bayılanlar tek tek kendilerine geliyorlar. meğersem şirketin yarısını kan tutuyormuş. abilerim ablalarım sizi tutacak başka bir şey bulamadınız mı ya?arkadaşlarım! lütfen hiçbir şeyin sizin izniniz haricinde sizi tutmasına müsaade etmeyin rica hayyam geri geliyor!"can bir şaraptır, insan onun destisi;beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi."konumuz bu değil hayyam, bi git çok rica ediyorum. bak kızıcam artık! yaşamaz olsaydım denilendir. mesleğin ilk yılları kız arkadaşımın "gir o işe!" baskısıyla bir muhasebe bürosuna istemeye istemeye amacım eksiğim olan kurumlar vergisi beyannamesi, mizan ve bilançonun inceliklerini öğrenmek ve sonrasında büyük denizlere açılmak şirketlerde şansımı girdim yemek zamanı, yemek ofiste yeniliyordu. sonradan yemek parası işini halledeceğim, herkes dışarıda istediğini yiyecek sözü vardı patronun. masa hep beraber kuruluyor-toplanıyordu. patronun eşine de servis açıyorduk. sağolsun kadın bazen kötü de olsa yemek yapıyordu. ilk iki gün böyle geçti. ilk hafta dışarıda biriken tonla işi yapmak için dışarıda vergi dairesi, bağkur, ssk müdürlüğü, mükellef dolaşıp durdum. yemek saatinde fizanda olduğum için dışarıda yedim yemeğimi. cumartesi günü masraf listesi yapıp fişlerin eşliğinde sundum. patron köpürdü! "biz yemeği burada yiyoruz kim dedi sana dışarıda yemek yiyebileceğini ulan!" dedi. cevaben "yemek saatinde dışarıda olduğum için böyle oldu" dedim. bir daha dışarıda değil yemek, su içsem bile cebimden ödeyeceğimi söyledi. işten ayrılmamın önünde içeride biriken bir haftalık param ve baskıcı bir kız arkadaşım vardı. ailem sorunca anlattım "hemen bırak!" dediler ama "bu bir haftalık zulümün karşılığını almadan çıkmam inadım inat!" dedim. ikinci hafta bana olan işkencenin dozajı artmıştı. bana "agop masayı kur!" ya da "agop şurada fasulye var ısla yarına yemek yapacaksın!" moduna döndü. yemek yapmayı bilmediğimi söyleyince aldığım cevap "yapacaksın işte lan! avuç dolusu para veriyorum sana!" oldu. masayı tek başıma kuruyor bildiğim kadar yemek yapmaya çalışıyor ve ne biçim yapmışsın diye karısının yanında fırça atıyordu. ben bulaşık yıkarken, yemek yaparken kör kütük kara cahil karısı benim yerime muhasebe öğrenmeye çalışıyordu. ne zaman orada çalışan iki abiden iş öğrenme moduna girsem patron gelip "ortalığı temizle, bulaşıkları yıka" gibi direktifler vermeye başlıyordu. kendi yemekleri, bulaşıkları yetmezmiş gibi dışarıdan hemşerisi kılıksız herifleri, komşu esnafı çağırıp posta posta yemek yediyordu. hıyar gibi adamlara yemek servis yap, ekmek isterler ekmek al fırından kes, bulaşıklarını yıka bitmek bilmiyordu. bir gün içinde 3-4 kez masa kurup, topladığımı akşamı herkes çıkmış ben ağzımda sigaram üzüntüden çökmüş bir şekilde hayvan heriflerin ziftlendiklerinin bulaşıklarını yıkıyorum. ve nihayet ayın sonu gelmişti ama cidden eziyetin bini bir para. mesela düğüne gidecek çeyrek altın ister, gider alırım bunun fişi nerede der, gavat adam bunun fiyatı belli. tekrar gidip altıncıdan fiş istedim, altıncı şaşırdı. adam "ilk defa çeyrek altına fiş isteyen birisini gördüm ne yapacaksın?" dedi. adama "patronum istiyor galiba güvenmiyor bana" dedim adamın cevabı "anlaşılan dayaklık bir adam, allah sana yardım etsin" oldu ve kasa fişini verdi. en acısı ise kasa fişine bakıp çöpe atması son günü, maaş günü ve benim paramı alıp "istifa ediyorum işin de, paran da senin olsun ırgatlık yaparım senin yanında çalışacağıma!" cümlesini kuracağım gün geldi çattı. daha önce de çek tahsilatı için dükkanına gittiğim bir camcı vardı. camcı çekini ödememiş ve tekrar dükkanına gitmemi istedi tahsilat için. ofiste kara cahil karısı, beleşçi kusmuk gibi yemekleri hatta kuru ekmeği bile bir hafta aç kalmış gibi iştahla yiyen avukat arkadaşı ve köyünden gelen cins hemşerileri vardı. tabi görgüsüzlüğünü milletin yanında hava atarak tamamlamaması düşünülemezdi. çağırdı biraz benimle kastamonulu olmam üzerinden maytap geçmeye çalıştı, güzel cevaplar verdim "kes lan kasımpaşa serserisi!" dedi. içimden "akşam seni temiz bir döveyim de kasımpaşa serserisi, kastamonu ayısı nasıl olurmuş görürsün!" dedim. ve esas konuya agopp patronp lan agop şu camcıya gidip şu çekin parasını almadan gelmeyeceksin, yoksa akşam maaş falan h. bey sizinle akşam önemli birşey konuşacağım. işi bıraktığımı söyleyeceğim bir itlik yaparsa silkeleyeceğimp tamam lan kes! yürü camcıya! o adama "çeki ödemezsen h. abim senin a*ına koyar, ananı s*ker" diyeceksin!a h. bey olur mu öyle şey! adamın dükkanında adama küfredilir mi? beni orada yaralar sonra haneye tecavüz, soymaya geldi, bana küfür etti diye ceza bile almaz. olmaz kesinlikle diyeceksin ulan demezsen şerefsizsin! a emin misiniz? diyeyim mi? p de ulan demezsen şerefsizsin, adam değilsin, erkek değilsin, haysiyetsizsin!a tamam benden günah camcının dükkanına giderken kara kara bu küfür mevzusunu düşünüyorum. camcının dükkanına girdim, adam çok dostane davrandı çay falan söyledi. a agopc camcıa çekin ödemesi için geldim. çeki alsın nakit versin diyor h. param yok bugün, aramadan seni neden gönderdi bu adam?! ne aksi adam o senin abi lütfen öde, bak beni zorda bırakıyorsun. ödeme yapmazsa söylemem gerekenler yüzüne geriliyorumc seninle ne alakası var anlamadım?a abi sana birşey söyleyeceğim söyle kardeşim, hemşeri sayılırız ne var söyleyemeyecek. camcı çankırı'lıa az sonra söyleyeceklerimin benimle alakası yok, sakın bana tamam kardeşim sen h. abi dedi ki "o camcı parayı vermezse onun a*ına koyarım, anasını s*kerim" c doğru mu diyorsun? a yemin ederim. ne yalan söyleyim bu işte benim ne kârım camcı abi kudurdu "benim abim falanca yerin ülkü ocaklarının başkanı onu dağa kaldırtacağım! konuşacak ağız bırakmayacağım" dedi. camcıya "aç hoparlörü ara" dedim. telefonun hoparlörünü açıp aradı patronu. bu arada patronum da hoparlör açıp camcıp patronc h. bey sen benim koyacak, anamı da s*kecekmişsin doğru mu lan g*t!p kardeşim ben öyle birşey demedim, nereden çıkarıyorsun?c bu çocuk bana öyle dedi?p yalan söylüyor o it! o uydurmuş onlarıcamcı hoparlörü kapatıp bana "yalan söylüyor diyor?" dedi. camcıya "abi manyak mıyım ne diye yalan söyleyim, g*tü yemedi." dedim. camcı hoparlörü açıp devam bak abi bana öyle birşey dediysen eğer karının, kızının, ananın a*ını, g*tünü sikeyim, üstüne cila olarak seni de s* ...sessizlikc tamam mı lan! p tamam kardeşim. c paranı da pazartesi bankadan yatırıyorum semtime dahi bir daha uğrama seni s*ke s*ke öldürürüm. kapat telefonu goduğumun p* camcıdan müthiş bir rahatlama yaktım bir keyif sigarası, sanki camcı değil ben şeyetmişim hepsini. ofise gittim h. bey kıpkırmızı sinirden dudaklarının kenarlarında tükürükler birikmiş. muhtemelen karısı duymuş o küfürleri. a agopp patronp ulan söylenir mi o küfürler o adama! it herif!a yetti artık! söylemezsen şöylesin böylesin atıp tutmadınız mı h. bey!p bu iş yeriyle, bu akşamdan itibaren ilişiğin kesilmiştir, pılını pırtını al ve defol!a allah razı olsun, ben de onu söyleyecektim ağzıma tıktınız sabah lafı! kendinize çalışan değil köle arıyorsunuz, benim karakterime ters sizin gibi bir insanla çalışmak. ırgatlık yaparım sizin yanınızda çalışmaktansa, verin paramı bitsin bu eziyet gideyim!p ama bu akşam tamamını atıp tutmaya gelince mangalda kül bırakmıyorsunuz, mesele paraya gelince küçük çocuklar gibi ağlayacak kıvama geliyorsunuz. bu akşam verin paramı bir daha buraya getirmeyin hanıma sorayım varsa ondan alır eksik kalan kısmını karısından alıp maaşımı verdi ve arkama bakmadan evime gittim. sevgilim kızdı, üzüldü ama inanın haklı olduğum için vicdanım rahattı. bir insan kaynakları müdürü yüzünden, 9 insan kaynakları personelinin işten ayrılması ve bunu yönetimin aylar sonra fark etmesidir. en ilginç mi bilmiyorum ama maaşını öğrenme çabaları çok acınası ve komik. yıl 2013’tü yanlış hatırlamıyorsam. çalıştığım kuruluş bir tür yeniden yapılanma içinde o vakitler… tüm iş tanımları baştan yapılıyor, süreçler baştan yazılıyor, yeni kurulan birimler kendilerine varlık sebebi yaratmaya çalışıyor, büyükbaşlar kendilerini ispatlama derdinde vs. derken anamız ağlıyor, geceyarılarına kadar öğleden sonra bizim katta çalışan kızlardan biri kalktı, “başlarım işinden ben salı pazarına gidiyorum!” dedi. ve çantasını koluna taktığı gibi çekip gitti. istifa etti sonra iş hayatında yaşanabilecek en klas hareketlerden birine çıplak gözle tanıklık etmiş olduk. 6 kişinin ölüp 27 kişinin çıktım arkamdan bina iş güvenliği eğitiminde yerden bir şey kaldırmanın en sağlıklı yönteminin uygulama gösterimini yaparken düşüp ayağı burkarak iş kazası geçirmek 2 hafta rapor almak zorunda kalmak. yıllar önce yaşanmış bence en ilginç bir bankanın genel müdürlük binasında gerçekçi olsun diye çalışanlara tatbikat bilgisi verilmeden yapılan yangın tatbikatında onlarca kişinin kolunun bacağının kırılması. en yakın arkadaşlar birbirlerinin üzerinden geçmiş. şaka gibi bir proje için 20 tane numunelik ürün gerekti. satın almaya uzun uzun çinden x firma var dolar fiyat verdi ama türkiye'de bir yerde ürünü buldum dolara veriyor vakit kaybetmemek için türkiye'den alalım diye mail attım. satın almacı arkadaş ile türk firma yetkilisi maile beni de ekleyerek pazarlığa girişti. adamlar fiyatta düşmedi. bizimki en son kibarca dolar hedef fiyatımız veriyorsan ver aq yazdı. karşıdaki adam da kibarca sie amk köylüsü dedi. siparişi çinden milyon dolarlık şirketler toplamda sadece dolar kar etmek için kıran kırana pazarlık yaptı. demek ki böyle zengin olunuyor. amk yazmaya kalksam olay olur, herşeyimiz sektörü-satınalma
Haberler > 7 Soruda Hoşlandığın Kişinin Senin Hakkında Ne Düşündüğünü Söylüyoruz! - 1800 Onun, senin hakkında ne düşündüğünü merak ediyorsanBuyur teste! 1. Öncelikle, cinsiyetini öğrenelim. 2. Bir de yaşını... 3. Bu hayata tutunmanı sağlayan en önemli motivasyonunu söyle bakalım. 4. Hadi seni biraz daha yakından tanıyalım. Karakterini birkaç kelimeyle özetleyecek olsan, bu ne olurdu? 5. Pekiiii, asla tahammül edemediğin insan tipini söyler misin? 6. Hmm... İlişkilerindeki sen nasıl biri peki? 7. Son olarak, dürüst olup kendinde en sevmediğin huyunu söyler misin? Senden deli gibi hoşlanıyor! Bizden söylemesi, hislerin karşılıksız değil. Hatta baya bi' ötesinde bizce... Çok belli etmemeye çalışsa da seni deli gibi seviyor. Her hareketinle her sözünle onu kendine aşık etmeye başlamışsın bile. Aman hep böyle devam etsin bu büyü bozulmasın diyelim. Buraya acil bir nazar boncuğu gelsin! Senin sempatik biri olduğunu düşünüyor! Öncelikle, her hareketinle her sözünle hatta attığın adımla bile ona ne kadar da çok sempatik geldiğini söylememeliyiz. Bizce, sana yavaş yavaş bağlanmaya başlamış bile. Ama daha duuur... Çünkü bu daha başlangıç, ilerde sizin için çok daha güzel şeyler olacak bize göre. Senin havalı biri olduğunu düşünüyor! Öncelikle, her hareketinle her sözünle hatta attığın adımla bile ona ne kadar da çok cool biri olarak göründüğünü söylememeliyiz. Hatta bazen umursamaz bazen de mesafeli tavırlarına ölüp bitiyor bizden söylemesi. Vee müjdemizi isteriz! Yavaş yavaş sana bağlanmaya başlamış bile. Ama bu daha başlangıç, ilerde sizin için çok daha güzel şeyler olacak bize göre. Sadece biraz kararsız! Öncelikle, onun seni ne kadar çok beğendiği aşikar. Ama aranızda her ne olduysa, bir hareketinden veya bir cümlenden dolayı sana fena kırılmış ve biraz aklı karışmış açıkçası. Her ne kadar, belli etmemeye çalışsa da bu durumlar yüzünden biraz kararsız. Umarız bir an önce yanlış anlaşılmalara açıklık getirir ve bu durumu düzeltirsiniz diyoruz...
Danışan Hiçbir şeyden keyif alamıyorum artık, hatta uyanık olduğum her an acı çekiyorum. Çünkü her an aklımda o var. Ne yaparsam yapayım onu aklımdan çıkaramıyorum. Ne yemek yiyebiliyorum, ne uyuyabiliyorum, ne de kimseyle görüşmek istiyorum. Yüzü, gülüşü, sesi her an aklımda. Yanımda olsun, benimle olsun, beni sevsin istiyorum ama artık bu mümkün değil. - Dr. Başak Ne zamandır bu şekilde hissediyorsunuz?Danışan 4-5 aydır böyle hissediyorum ve artık dayanamıyorum. İşimi, sosyal ilişkilerimi, beslenmemi, uykumu her şeyimi olumsuz etkilemeye başladı. Daha fazla acı çekmek istemiyorum. Durup dururken ağlamak geliyor içimden. Bazen kendimi tutuyorum ama bazen de tutamıyorum. Arkadaşlarım da beni anlamıyor, bu halime anlam veremiyor çünkü normalde gayet sağlıklı, neşeli, eğlenceli bir insanımdır. Hayatımda ilk defa bu derece çaresiz hissediyorum. Yani normalde bu konuyu çoktan halletmiş olmam lazım, onu hiç düşünmüyor olmam lazım ama hiçbir şey yapamıyorum. - Dr. Başak Aklınızdan atmak istediğiniz halde atamıyorsunuz ve onunla ilgili düşünceler, zihinsel görüntüler hiç istemediğiniz halde sık sık aklınıza geliyor, doğru mu anladım?Danışan Evet bu kadar çok düşünmek istemiyorum, acı veriyor. Ama bazen de itiraf etmeliyim ki, özellikle onu düşünmek istiyorum. Sosyal medyada onun resimlerini araştırıyorum, onun neler yaptığını anlamaya çalışıyorum. Bazen de onu hatırlatan duygusal şarkılar dinliyorum ve sadece onu düşünüyorum. Bu önce iyi hissettiriyor ama aslında bana daha da fazla acı veriyor. Sanki yarama tuz basıyorum. Neden böyle yaptığıma anlam Dr. Başak Özel kişinin ardından bu gibi duygular yaşamak, sürekli onu düşünmek, unutamamak her insanın yaşayabileceği bir durumdur. Normal şartlarda acının, hüznün bir süre sonra yavaş yavaş geçmesini, akla gelen düşüncelerin sıklığının azalmasını ve hayatın eski haline dönmesini bekleriz. YOKSA YETERİ KADAR İYİ DEĞİL MİYİM!Danışan Ne kadar süre normaldir?- Dr. Başak Bunun için bir süre vermek doğru değil ama o kişinin her gün biraz daha az düşünülmesi, yaşanılan olumsuz duyguların yoğunluğunun ve sıklığının gittikçe azalması, her şeyin yolunda olduğuna işaret eder. Diğer yandan ne yaparsa yapsın aklından atamadığı düşüncelerle baş edemeyen ve bu düşünceler neticesi yoğun olumsuz duygular yaşayan, sizin gibi davranan binlerce kişi var. Bu kişilerin ortak özelliği, düşüncelerinin takıntıya dönüşmüş olması. Takıntılar, aklımızdan atmak istesek de atamadığımız düşüncelerdir. Bu istenmeyen ve sık sık tekrarlanan düşünceler, insanların sürekli yoğun kaygı içinde olmalarına ve neticesinde hayatlarının yaşanmayacak hale gelmesine yol biri ile ilgili takıntısı olan kişiler sadece o kişiyi düşündüklerini, özlem duyduklarını ve bu nedenle hüzünlü olduklarını sanırlar. Oysa düşünceleri sadece o kişi ile ilgili değildir. Sürekli olarak kendilerini, o kişiyi veya ilişkilerini irdelerler. Kendilerini sürekli bir muhasebe, kontrol etme, analiz etme içinde bulurlar. Kafalarının içindeki sorulara cevap ararlar ve asıl kaygı, hüzün ve mutsuzluk yaratan düşünceler, bu sorulara verdikleri olumsuz cevaplardan ötürüdür- Yeteri kadar iyi değil miyim?- Neyi yanlış yaptım?- O mu suçlu ben mi?- Acaba beni aldattı mı?- Beni beğenmedi mi?- Beni niye seçmiyor?- Onun gibi birini bulabilecek miyim? Ya bulamazsam? - Ben kötü bir insan mıyım?SİZİ MUTSUZ EDEN OLUMSUZ YANITLARINIZDanışan Bu çok doğru. Benim de aklımdan buna benzer binlerce soru geçiyor durmadan. Çoğunun cevabı da olumsuz. Doğal olarak kendimi çok mutsuz ediyorum. - Dr. Başak Aslında farkındaysanız, çoğu cevabını çok kolay veremeyeceğiniz ya da cevabından emin olamayacağınız sorular. Aklınıza sık sık geliyor olması da işte bu yüzden. Tam bir cevabı olamadığı için, soru şeklinde tekrar tekrar aklınıza geliyor ve siz cevabına bir türlü emin olamıyorsunuz. Emin olamayınca daha fazla kaygı ve endişe hissediyorsunuz, tekrar düşünüp daha iyi hissettirecek bir cevap bulma çabasına giriyorsunuz. Bu çaba bir süre işe yarıyor ve sizi rahatlatıyor ama sonra yine “aklınıza bir kurt düşüyor” ve aynı soruları “ya öyle değil de böyleyse” şeklinde irdelemeye devam ediyorsunuz. Bütün takıntılı düşünceler bu şekilde çalışır. Altında hep emin olamama duygusu vardır. Aklınıza tekrar tekrar geri gelmesinin nedeni de YARDIM ALINDanışan Kafamdaki hiçbir sorunun cevabı benim için net değil. Hiçbirinin cevabının doğru olup olmadığını bilemiyorum ve bu benim beynimi kemirip duruyor. Ne yapmam gerek?- Dr. Başak İlk adım, kendinize sorduğunuz soruları ve verdiğiniz yanıtları ortaya çıkarmak olsun. Bunları yazmak, düşüncelerinizi yakalayıp organize etmenize yardımcı olur. Örneğin, o kişi aklınıza geldiğinde aklınızdan geçen ilk cümle ne?Danışan Neden olmadı?- Dr. Başak Şimdi bu soruya verdiğiniz cevapları alt alta yazın ve şöyle bir bakın. En altına bir çizgi çizin ve sonra da bunlara alternatif olabilecek, daha gerçekçi cümleler bulmaya çalışın. Gerekirse yakın dostlarınızdan yardım alın. Bazı sorulara da “Bunun cevabını bilmem mümkün değil ve hiçbir zaman da bilemeyeceğim. Bilememek de normal ve bunu bu şekilde bırakabilirim, sürekli cevap aramaya çalışırsam bu bir takıntıya dönecek” şeklinde bir cevap yazabilirsiniz. Bu düşüncelerin cevaplarının olmadığını ve artık bir takıntıya dönüştüğünü bilmek de sizin bu “çaresiz” düşüncelerden kurtulmanıza yardımcı Psikoterapi diyalogları gerçek kişilerin hikayeleri değildir, örnek oluşturmak amacıyla kurgulanmış hikayelerdir. İçeriği, psikoloji bilimine paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Anime Testleri Hangi anime karakteri olmak isterdin? İşte sizlere Hangi AnotherKarakterisin? Testi! Hangi Another Karakterisin? Testi ile anime kişilik testimizin sorularını cevapla ve hangi Another karakteri olduğunu öğren! Another testi ile size anime kişilik testi sunuyoruz! Nisan 19, 2021 - 0153 Güncellendi Şubat 2, 2022 - 1918 1. Arkadaşlarınız siz yokmuş gibi davransa ne hisseder ne yapardınız? Of çok kötü olurdu çünkü benim için hayat insanları ne kadar eğlendirebiliyorsam o kadar iyi ve görmezden geliyorlarsa çok kötü hissederdim Çok da umurumda olmaz bir süre sonra zaten benim değerimi anlayacaklardır Ben huzur isteyen biriyim ve acayip huzursuz olurdum. Hangi davranışımda hata yaptığımı düşünürüm Benim bir hatam mı oldu acaba diye düşünürdüm ve çok üzülürdüm, hatta ağlardım. Ben sürekli benim için önemli insanlar hakkında bilgi toplarım bu benim için kötü olurdu baya, bu davranışlarını asla unutmazdım 2. Hastane ortamı hakkında ne düşünüyorsunuz? Hastane ortamı ilginç bir yer. Her gittiğimde, oradaki hastaların davranışlarını incelerim ve bazı insanlara üzülürüm Yani zaman zaman sıkıcı ama eğlenceli yerleri de yok değil bence Hastane ortamları tam bana göre soğuk ve sessiz Hastane ortamlarını hiç sevmem. Birçok insan olur, sıkışık olur hiç bana göre değil Hastane hakkında neden bir şey düşüneyim ki 3. Durduk yere sizinle tanışmak isteyen biri hakkında ne düşünürsünüz? Benden bir çıkarı mı var diye düşünürüm Bu beni çok şaşırtır çünkü pek konuşkan biri değilimdir ama çok mutlu olurum Biraz kafadan çatlak olduğunu düşünürdüm ama ben de öyle olduğumdan sıkıntı yok çok eğlenirdik Dürüstçe neden bunu istediğini sorarım Acaba ne yaptım da benimle tanışmak istiyor diye düşünüp geçmişteki davranışlarımı gözden geçiririm 4. Bir gözünü görmese hayatınızın devamı hakkında ne düşünürsünüz? Kötü hissederdim özellikle insanların yeni halim hakkında ne düşündüklerini çok kafama takardım Kötü olurdu tabii ki ama hayat devam ediyor derdim İlkten kendimi yetersiz hissederdim ama sevdiklerim sayesinde bunun üstesinden gelebilirdim İlkten üzülürdüm ama bunun da eğlenceli yanlarını arardım İlk olarak yaptığım işleri eskisi kadar kaliteli yapıp yapamayacağımı düşünürüm 5. Bir kuşunuz olsa ona ne söylemeyi öğretirdiniz? Böyle boş bir uğraş için zaman ayırmazdım Sürekli benim iyi yaptığım şeyleri söylese güzel olurdu Diğer işlerimden vakit kalırsa ona herkesin öğrettiği bilindik kelimeleri öğretirim. Cicikuş, babacık filan Ona çok tatlı kelimeler öğretirdim. Kuşları çok tatlı bulurum zaten Beni sürekli güldürebileceği bir şey olurdu. Salak salak konuşmalar öğretirdim herhalde 6. Yeni kayıt olduğunu bir okulda kendinizi sınıfa tanıtmanız için tahtaya çıkarıldığınızda ne hissederdiniz? Oraya çıkmadan önce evde ne konuşacağımı prova etmiş olurdum o yüzden pek zorlanmazdım ama insanların önünde konuşmaktan pek hoşlanmam Heyecandan titrerim ama eğlenceli eğlenceli tanıtırım kendimi Bir şey hissetmem kendimi gayet güzel tanıtır yerime otururum Kendimin nasıl göründüğünü düşünür dururum bu yüzden pek iyi tanıtamam herhalde kendimi Çok utanırım hatta sesim biraz titrek çıkar 7. Sıcak bir hava mı soğuk bir hava mı? Soğuk bir hava olurdu çünkü öyle havalarda sevdiklerimizle daha çok vakit geçirebiliyoruz sıcacık evimizde Soğuk ve insansız bir hava Yapacağım işlere engel olmaması önemli benim için. Mesela karlı havalarda bir yerlere gitmek zor olabiliyor Bunları düşünmem bile böyle boş şeyleri düşünüyor musun gerçekten İkisinin de kendince güzel yönleri var. Mesela kışın kar savaşları yapabiliyorsun. Yazınsa denize gidip saatlerce yüzebiliyorsun 8. Yeni kaydolduğunuz bir sınıfta ilk gün nasıl davranırsınız? Direkt insanlarla tanışırdım İnsanların davranışlarını gözlemler ve onlar hakkında fikir edinmeye çalışırım İnsanlarla arkadaş olmak için biraz utangacımdır o yüzden samimi olmak için küçük iyilikler yaparım Derslerimi dinler notlar alırım. Benimle tanışmak isteyen olursa da tanışırım İnsanlarla tanışmaya çabalamam kendi fikirlerimi sunarım arkadaş olurlarsa olurlar olmazlarsa da pek umurumda olmaz 9. Hangi sporu seversiniz, neden? __Masa Tenisi__- Odaklanmışlık, konsantrasyon ve ciddi rakip olmak tam bana göre __Hokey__- Çünkü bunu yaparken esnek olabiliyorsun ayrıca başkalarıyla olmaktan ve olayın merkezinde olmaktan hoşlanırım eylemin merkezinde __Yüzme__- Aklımdaki görevleri doğru ve harika bir şekilde gözükerek yapmayı severim __Bowling__- Çünkü sakin bir oyun ve uyumlu olmayı severim __Amerikan Futbolu__- Planların uygulanmasında düzenli, mantıklı, kararlı ve etkiliyimdir 10. Sizi ne huzursuz eder? Birisiyle çatışmaya girmekten nefret ederim Geleneklere ve kurallara uymayan saygısız kişiler Yapacağım işi iyi yapamamak beni strese sokar ve kendimi eleştirir dururum İnsanların beni komik bulmaması, onları eğlendirememem Uygulamaya dökmeden sadece teorik olarak bir şeyler öğrenmek ve insanlardan olumsuz geri bildirimler almak istemezdim test kişilik testi anime testi another another testi hangi another karakterisin another kişilik testi anime testleri yeni BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER! 30 Beğendim 3 Beğenmedim 8 Harikulade 13 Eğlenceliymiş 2 Sinirlendim 2 Üzüldüm 9 Oha "Yüreğiyle bakmalı insan. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez." - Küçük Prens
aklımdaki kişi beni düşünüyor mu